İller

23 Aralık 2020 Çarşamba

Hazır ol da değildik, rahat da durmayacağız!


6. Olağan Kongrede yeniden başkan seçilen Saadet Partisi Meram İlçe Başkanı Mutlu Öcal, "Hakka ve hakikate dayalı bir Konya, Meram inşa edeceğiz. Şimdiye kadar hazır ol da değildik, bundan sonra da doğruların savunulması için rahat da durmayacağız" dedi

Saadet Partisi Meram İlçe Başkanlığı 6. Olağan kongresi, Saadet Partisi Konya İl Başkanlığı binasında gerçekleştirdi. Tek liste ile gidilen seçimde Mutlu Öcal yeniden başkan seçildi. Kongreye Saadet Partisi Meram İlçe Başkanı Mutlu Öcal'ın yanı sıra; Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, il başkan yardımcıları ve çok sayıda parti delegesi katıldı.

VATANDAŞIN GÜVENİNİ BOŞA ÇIKARDILAR!

Saadet Partisi Meram İlçe Başkanlığı 6. Olağan Kongresinde konuşan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, pandemi dolayısıyla kongrelerin coşkulu yapılamadığını ancak teşkilattaki heyecanın her zaman diri tutulduğunu söyledi. Bugün Türkiye'de siyasi olarak yeni bir soluğa ihtiyaç duyulduğunu aktaran Saydam, "Teşkilatlarımız yaptığı kongre ve hazırlıklarla bu ihtiyacı karşılayabilecek durumda. 18 yıldır ülke başındaki iktidar, faiz ve borçlarla boğuşuyor. Ekonomik krizlerle beraber 18 yıl evvel iş başına gelen mevcut iktidar, artık muktedir değil. Vatandaş, bu arkadaşlara inanıp güvendi. Bu güven boşa çıktı. Eskiden emekli maaşları problemdi, şimdi insanlar emekli olamıyorlar. Eskiden memur maaşları problemdi şimdi insanlar atanamıyor. Bugün onlarca üniversite açıldı lakin mezun olan gençlerimiz işsiz. Tüm bu sorunların artık çözülmesi gerekir. Bu sorunların çözüm önerilerini de Saadet Partisi olarak biz sunuyoruz. Ülkemizde sürekli bir yoksulluk var. Konya Büyükşehir Belediyesi 138 bin aileye yardım yapıldığını duyurdu. Bu, ortalama 550 bin kişi ediyor. Ekonomik olarak halimiz bu. Esnaf bugünlerde yapılandırmaya gidiyor. Esnaf, borçlarını ödeyemiyor. Oysa bizim ülke olarak sadece faize ödediğimiz borç, tüm vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılar. Eğitimle alakalı sorunlar da her geçen gün artıyor. Öğretmenlerimiz ve emniyet mensuplarımız itibarsızlaştırılıyor. İşte tüm bu sorunlara Saadet Partisi olarak çözümler üretiyoruz. Kongremiz bunun için büyük bir adım. Kongremizin hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz ederken, korona virüs illeti nedenli yaşamını yitiren teşkilat mensuplarımıza Allah'tan rahmet diliyorum."

BU ŞARTLARDA HAYAT EVE SIĞAR MI?

Saadet Partisi Meram İlçe Başkanı Mutlu Öcal ise şunları söyledi: "Bir milletin asıl gücü ne tankıdır ne topudur ne de parasıdır. Bir milletin asıl gücü imanıdır, inançlı evlatlarıdır. Irkçı Emperyalizm son kale olarak aileyi hedef almıştır. Bunun içindir ki ellerinden geleni yapmaktadırlar. İnsanlar üzerinde farklı projeler tarihten günümüze uygulanmıştır. Açlık, işkence, itibarsızlaştırma, beyin yıkama, ehlileştirme, terbiye etme... Fakat 'hayat eve sığar' projesi bir ilk. Bu sloganın bizzat kendisi ırkçı Emperyalizmin literatüründen çıkmış ve topluma empoze edilmiş bir slogandır. Şimdiye kadar yapılmış en korkunç deney! Korkutma yeterli olmamış, zor olanı da yanına koymuşlardın. Sürdürülebilir mi? Evet. Deneye tabi tutulanlar yok olur. Seçilmişler yaşar, garibanlar ölür. Bu projeden önce bir ilköğretim çocuğunun yarım saat günde ekrana bakmasına izin verilmeli denilen, geldiğimiz noktada günde en az 5-6 saat radyasyona maruz kalan çocuklarımız. Ekonomik sıkıntılarla yaşamaya çalışırken bir de salgın sonucu işinden olan işçilerimiz, dükkânı kapatılan esnafımız, evinden çıkamayan emeklilerimiz ekonomik sıkıntılar yanında en büyük psikolojik sorunlarla karşı karşıyadır. 

Fiziksel aktivite kampanyaları düzenlenen ve sürekli hareket etmeleri istenilen yaşlılarımız, yapılan araştırmalarda en verimli çağlarında 60-70 yaşlarında evlerine, şehirlerde TOKİ'lere hapsedilen yaşlılarımız... Bu şartlarda hayat eve sığar mı? Bunun adına yaşamak denilirse, evet hayat eve sığar elbette. Tabiattan, insanlardan, hayvanlardan kopuk bir yaşam. Topyekûn psikolojik ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalması yetmezmiş gibi yazılı ve görsel basın vasıtasıyla evdeki insanlarımızın korku, panik ve endişe ile bağışıklık sistemi çökertilmekte böylece herhangi bir hastalığa hazır hale getirilmektedir. Bizler insanız, faniyiz ve ölümlüyüz. Moral ve motivasyona en çok ihtiyaç duyulan bu dönemde kendilerinden en çok destek beklenen manevi rehberler ve din adamları ise maalesef peygamberimizin tıbbi tavsiyelerini hatırlatmak ve koruyucu hekimlik tavsiye ve hatırlatmalarında yetersiz kalmaktadırlar. Alkol abdesti bozar mı seviyesinden içerisinde ne olduğu belirsiz dezenfektan kullanmadan neredeyse camiye girilemez seviyelerine gelinmiştir. Sağlık çalışanlarımız herhangi bir sebepten hastaneye giden vatandaşa durumu ne kadar acil de olsa, testi bulan kişilerin bile bu şekilde kullanılamaz dedikleri yüzde 90 üzerinde yanlış sonuç veren testleri yapmak zorunda bırakılıyorlar. 

Kendi bilgi ve tecrübelerinden ziyade, hiçbir bilgi ve diploma gerektirmeyen Dünya Sağlık Örgütü denilen karanlık yapının protokolleri uygulanıyor. Teknoloji ve tıbbı ele geçiren ırkçı Emperyalizm bilimsellik adı altında her şeyi hükümetlere dayatıyor. İş başına geçtiler, onlar ekini ve nesli helak etmek istiyorlar. Yeterli çalışma ve testleri yapılmayan, üretici firma tarafından yan etkileri ölüm dahil sorumluluk kabul edilmeyen, içeriği bilinmeyen aşılarla insanımız ve ülkemiz ve dünya için plan ve projeleri bilinen ırkçı emperyalizme asla teslim olmayacağız. 'Hazır ol da değildik, rahat da durmayacağız.' Onların yani ırkçı Emperyalizmin dağları yerinden oynatacak kadar kuvvetli organizasyonları olsa dahi biliniz ki Allah'ın dediği olur. Millî görüş, ise işbaşına geçti mi Allah'ın izniyle bütün planlarını bozmuş, insanlığın kurtuluş reçetesi olan, önce ahlak ve maneviyat düsturuyla hareket ederek en büyük başarılara imza atmıştır. Hakka ve hakikate dayalı adil bir düzen, Konya, Meram kuracak, yaşanabilir bir Türkiye ve yeni bir dünyayı kuracak olan Milli Görüşçü kardeşlerimi saygıyla selamlıyorum. Yeni dönemde en büyük başarılara imza atmayı yüce rabbimden niyaz ediyorum."
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder