İller

3 Şubat 2021 Çarşamba

Ben , bu hayatı hakediyor muyum?


Çoğumuz, belki de hepimiz yaşadığımız hayattan şikayetçiyiz. Çoğu zaman işimiz rast gitmiyor, ne istediğimizi elde etmişiz ne de elimizde olanı koruyabilmişiz. 

Hayat günden güne tatsızlaşmış her gün bir önceki günü aratır olmuş. Kısacası bezmişiz öyle değil mi? Peki hiç sorguladın mı kendini, ben bu hayatı hakediyor muyum diye. Bu senin sorgulamandan daha farklı bir sorgu. Mesela; telefonunun kamerasının 48 megapixel olması seni büyülerken, 576 megapixel çözünürlükte gören gözün neden seni büyülemiyor? 

Gözlerini koruyan kaşın, kirpiklerin, sürekli uzayan tırnakların ve saçın seni neden etkilemiyor. Masada duran bir bardak suyu eline alırken beyninden hangi sinyali gönderip hangi kas grubunu çalıştıracağının kaç kez planını yaptın? Ne ilginç değil mi?Yürüyorsun düşmeden, et giydirilmiş bir kemik yığını olan bedeninle yürüyorsun. Kemiğin kırılıyor, kaynıyor ve iyileşiyor. 

Derin çiziliyor; kabuk bağlıyor ve iyileşiyor , ilginç değil mi? Kalbin sürekli atarken, ciğerin nefesle dolarken, miden sindirirken, böbreğin süzerken hangisinden haberin oluyor? Şimdi tekrar soruyorum: Sen hangisini hak ediyorsun? Hiç birini...
Bunların olması için hiç emek verdin mi güzel kardeşim? Vergisini ödeyemediğin bir bedene sahipsin, ufak memnuniyetsizlikler seni  nankör yapıyor. 

Gözünü sahip olamadıklarından alamıyorsun, gözlerini biraz da kendine çevir.  İnsanı, neye sahip olduğu mutlu etmez güzel kardeşim. Önemli olan , insanın neyle mutlu olduğundur.

Sahip olamadıklarının hevesiyle ömrünü harcarken elindekilerin bile tadına varamadan hayatın tükenmekte... Sayılı nefes, o kadar hevese yeter mi sence?

Elindekiyle mutlu olman dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder