Sosyal medya kullanıcıları bilir, yıllar önce nerede ne yaptığımızla ilgili paylaşımlar hatırlatmalar gelir… Kendimizin bile unuttuğu birçok özel anları yeniden hatırlar o günü yeniden yaşarız. Sırf bu yüzden bolca maskeli paylaşımlar yaptık, bu pandeminin biteceğine ve sağ salim atlatacağımıza dair umudumuz var ki gelecek yıllarda sosyal medya sayfamızda bu fotoğrafların hatırlatmalarını görünce bu günleri yad edelim…
Şu sıralar sosyal medyamıza düşen hatırlatmaların başını, geçtiğimiz yıllarda yaptığımız kayak fotoları ve videoları çekiyor. Nasıl güzel kar yağmış, nasıl güzel kaymışız naylon poşetlerle, simitlerle, tekerlerle, deniz yataklarıyla… Kaç tane deniz yatağı patlattık hatırlamıyorum… Biz çoluk çocuk böyle eğlenirken, imrenerek bakanlar da olmuş hatta yakın çevredelerse toplanıp gelmişlerdi. Üşüyen elimizi ayağımızı ısıtıp yeniden defalarca kaydığımız o günler bu yıl için hayal oldu… İzmir'e bile yağan kar maalesef bizim bölgeyi es geçti bu yıl…. Ne yaptık da küstürdük bilemedim ama her sabah kar umuduyla açtığım perdemi, endişeyle kapatır oldum.
Kayak yapalım, kartopu oynayalım gibi eğlenceleri geçtik artık, ciddi ciddi endişelenmeye başladık. Uzmanların yıllardır bahsettiği susuzluk sorununun kapımıza dayandığını görünce, aklı başında olan herkesin endişelenmesi gerektiğini düşünüyorum… Bizlere yıllarca su zengini bir ülke olduğumuz anlatılmış olsa da yeni yeni aslında hiç de öyle su zengini bir ülke olmadığımızı öğreniyoruz. Yıllardır uygulanan yanlış tarım ve su politikalarıyla da var olanı da kaybetmek üzere olduğumuz aşikar. Bu mevsimlerde taşıp zarar vermesinden korktuğumuz Uluçay'ımızın kupkuru olması endişelenmekte ne kadar haklı olduğumuzun delilidir… Aslına bakılırsa yıllar önce de böyle bir kış geçirdiğimizi hatırlıyorum, hatta o yıl köylerden merkeze su doldurmak için araçlar bidonlarla gelip, umumi çeşmelerden su doldurup gittiklerini hatırlıyorum. Sonraki yıllarda bolca kar yağarak bu sıkıntıyı atlattığımızı biliyorum ama sanki şimdi durum daha farklı gibi… Yıllar içerisinde su kaynaklarında ciddi azalmalar olduğunu söylüyor uzmanlar. Yani bu yıl olmayan yağışın eksikliğini doldurmak için, birkaç yıl metrelerce kar yağması ve bizimde su tüketimi konusunda daha ciddi önemler almamız gerekiyor. Kar yağar mı yağmaz mı orasını bilemem ama su tüketimi konusunda bireysel olarak ve toplumsal olarak bilinçlenmeye çok ihtiyacımız olduğu ortada…
"Benim tasarrufumdan ne olacak ki" demeyin, seksen milyon insanın bir litre bile tasarruf ettiğini düşününce bireysel olarak bilinçlenmenin ne kadar önemli olduğunu anlarız sanırım. Evlerimizde yaptığımız küçük dikkatlerle başlayıp, umumi yerlerde boşa akan çeşmeleri kapatmak, bozuksa yetkilileri haberdar etmek gibi bireysel sorumluluklar üstlenmek zorundayız. Çeşitli kurumların da nasıl tasarruf edebiliriz başlığı altında bizleri bilinçlendirmeleri gerekiyor. Televizyonlarda yapılan kamu spotlarının çoğunu izlemeden geçeriz ama broşürlerle ya da benzeri hatırlatmalarla sürekli gözümüzün önünde olacak bir çalışmayla, unuttuğumuz anda bile bize hatırlatacak çalışmalar faydalı olur gibime geliyor. Özellikle evde yapılabilecek tasarruflar için çalışmalar yapılırsa, bir miktar suyun zayi olmasını engelleyebiliriz diye düşünüyorum…
Pandemi döneminde en çok ihtiyacımız olan şey temizlik, gerçi hep öyle olmalı ancak şimdilerde daha çok ihtiyacımız var suya evet ama daha dikkatli kullanarak, hem temizliğimizi yapıp hem de insanlık için bir fayda sağlayabiliriz. Şimdiden tedbirlere başlamaz, bilinçlenmez, dikkat etmezsek bu yaz çok zor ve susuz geçebilir. Gelecek yıl bol yağış alacağımızın da garantisi olmadığına göre, şimdiden bir şeyler yapmamız gerekiyor… Hem bireysel hem toplumsal bazda bu konuyu ciddiye almak zorundayız. Yine de biraz olumlu düşünmek istiyorum, inşallah Şubat ayı bol karlı, bol yağışlı geçer de hem bol bol kayar eğleniriz, hem de su konusunda biraz rahatlarız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder