Yoğun geçmesi beklenen 9-13 Aralık haftası işlemlerinin başlangıcı genel olarak yatırımcı kesimindeki ‘bekle-gör’ temasının korunması şeklinde oldu. Gerek yerel gerekse yabancı varlıklar nezdinde söz konusu düşünce yapısı öne çıkarken, majör ABD endekslerinde 4 gün sonra ilk kez gerileme takip edildi.
Genel olarak zayıf Amerikan doları ve yatay tahvil faizleri takip edilirken, yurt içi işlemlerde ülke risk priminde yükseliş olmadığı ortamda Türk lirasının değer kaybetmesi söz konusu oldu. Son zamanlarda sıklıkla tartışmaya çalıştığımız “beklenen kur oynaklığı-ülke risk primi ayrışması” sonucunda USDTRY paritesi 5.80 civarındaki eğilimini koruyor. Bahse konu yaklaşımın TCMB-PPK fiyatlaması ekseninde gerçekleştiği düşüncesindeyiz. Gerekçemiz ise, 1 hafta vadeli beklenen kur oynaklığı yükselirken (4/12 %7.12, 10/12 %10.04) 1 ve 3 ay vadelilerin yatayda kalması. Piyasa katılımcıları ile sağlanan anketlerde oluşan medyan sonuç olan 150bp faiz indiriminden daha fazla bir adım atılabileceği düşüncesi liranın baskılanmasına gerekçe olarak gösterilebilir. TCMB’nin zorunlu karşılık uygulamasında gittiği farklılaşma ise genel piyasa katılımcıları nezdinde kredi kullandırılmasını teşvik olarak yorumlanmakta.
Yurt dışı işlemlerde devam eden ABD-Çin müzakere süreci ve 15 Aralık tarihinde 160 milyar dolarlık tarife kararının devreye alınıp alınmayacağına dair belirsizliğin takibi devam ediyor. Cuma günü piyasa beklentilerinden daha güçlü bir gerçekleşme gösteren ABD tarım dışı istihdam rakamları ve alt kalemlerinin ardından Amerikan doları karşısında zayıflayan euro çaprazda 1.11 gerisindeki pozisyonunu sürdürürken, CFTC verilerinde spekülatörlerin kısa pozisyonlarını artırarak devam ettirmeleri baskılanmanın kısa vadede ortadan kalkma ihtimalini azaltıyor.
Çin’de Kasım ayına ait fiyat gelişmeleri sonucuna göre TÜFE-ÜFE arasındaki ayrışma devam ediyor. Tüketici fiyatları bir önceki yılın aynı dönemine göre %4.3 artış göstermesi şeklindeki beklentinin üzerinde %4.5 gerçekleşme ortaya koyarken, ÜFE ise %-1.5’in sınırlı gerisinde kalarak %-1.4 olarak takip edildi. Üretici cephesindeki zayıf seyrin korunması ülke ekonomik performansında kısa vadede kayda değer ölçekte toparlanma olabileceği düşüncelerini ötelerken, global ekonomideki düşük enflasyon seyrinin de korunacağına dair sinyaller taşıyor.
Yeni gün içerisinde Fed’in iki gün sürecek olan FOMC toplantısının başlangıcı, erken genel seçim öncesinde Ekim ayına ait İngiltere GSYH verisi ve Almanya ZEW endeksleri takip edilecek. Euronun çaprazda 1.10 bölgesini aşağı yönde geçmekte inat etmesi kısmen yukarı yön isteği açısından beklenti kanalını çalıştırırken, ZEW beklenti endeksinde olası artıya dönüşün ortak para birimi lehine fiyatlamaya neden olduğunu görebiliriz. USDTRY paritesinde ise kısa vadeli direnç noktası olarak 5.83 bölgesini tahmin ediyoruz ve daha fazla lira değer kaybı için herhangi bir nedenimiz bulunmuyor.
Kaynak: Orkun Gödek / Stratejist Araştırma / Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder