Grip Salgını Var mı. Kapalı mekanlarda buluşmalar gribi arttırdı.
Kış aylarında havadaki oksijen miktarı azaldığı için, vücut kalbe daha az oksijen içeren kan pompalıyor. Bu nedenle kış aylarında kalp, ihtiyacı olan kanı alamıyor. Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Barış Çaynak, kışın kalp sağlığını korumanın yolları hakkında bilgiler verdi…
INFLUENZA VİRÜSÜNDEN KORUNUN, EL TEMASINDAN KAÇININ
İnfluenza’nın (grip) en sık görüldüğü dönem kış aylarıdır. İnfluenza; nezle, grip ve ateşe sebep olur. Artık çok aşina olduğumuz Covid virüsü gibi hava yolu ve temasla bulaşır. Geçtiğimiz yıl maske, mesafe kurallarına itina ettiğimiz için grip vakaları neredeyse görülmedi. Ancak Covid aşılanması sonucu normal hayatımıza döndükçe, özellikle kapalı mekanlarda maskesiz temaslar sonucu influenza vakalarında da artış görüldü. Vücut ateşlenince kalp daha hızlı artmaya başlar. Bu durum ise, kalbin oksijen ihtiyacını artırır. Nezle aynı zamanda vücudun sıvı kaybetmesine de sebep olur. Sıvı kaybı kan basıncının düşürerek, kalbe giden oksijen miktarını azaltır. Özellikle grip olduğunuzda bol bol sıvı alarak ve taze meyve-sebze tüketerek vitamin ihtiyacını karşılamak gerekiyor. Kalabalık ortamlarda ellerinizi sık yıkamaya dikkat edin. Çünkü grip, nezle gibi hastalıklar el teması ile çok hızlı yayılıyor. Ateş, öksürük, kırgınlık gibi hastalık belirtileri ile karşı karşıya kalındığında, mutlaka bir doktora başvurmakta fayda var. Özellikle kalp hastalığı veya kalp hastalığı riski olanlar grip ve nezleye dikkat etmelidir. Son yıllarda kalp krizlerinin büyük çoğunluğu Covid geçirmiş kişilerde görüldü.
İlaçsız Zamanlarda Kalp Krizi Riski Artar
Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Barış Çaynak, “Sürekli kullanılan kalp, tansiyon veya kan sulandırıcı gibi ilaçların tek dozu bile atlandığı zaman, bir anda kalp krizine sebep olabiliyor. Biz artık hastalara ilaçlarını daha rahat temin edebilmeleri için 3-4 aylık raporlar veriyoruz. İlaçlar zamanında temin edilmeli, son dakikaya bırakılıp ihmal edilmemeli. ‘Bütün ilaçlar bittikten sonra ilaç almaya giderim’ diye düşünerek son güne bırakmamakta fayda var. Çünkü ilaçsız kalınan zamanda kalp krizi riski artıyor” diyor. Kış aylarında bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak ayrıca önemli. C ve D vitamini takviyeleri, antioksidan dediğimiz E vitamini ve Çinko desteği bu konuda destek olacaktır.
Ev Sofraları Hafif Olsun
Kış aylarında beslenme alışkanlıklarımız da değişiyor. İnsanlar daha yağlı ve şekerli gıdalar tüketmeye başlıyor. Bu nedenle kış ayları, genel alışkanlıkların değişmesi yönünden oldukça riskli. Kış aylarında ev buluşmaları artıyor, kalabalık gruplar bir araya geliyor, yemekler yeniyor. Böyle zamanlarda sofrada daha hafif yemeklerin tercih edilmesinden fayda var.
Hareketli Yaşama Kışın Da Devam
“Kış aylarında hareket alanı daralıyor” diyen Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Barış Çaynak, “Açık havada yapılan yürüyüş bizim en sevdiğimiz, kalp dostu bir kardiyo egzersiziyken, kış aylarında çok fazla açık havada yürüyüş yapmak mümkün olmayabiliyor. Kapalı alanlarda, yürüyüş bandında yürümektense açık havada yürümek daha faydalıdır. Havalar soğuyunca insanlar açık havada spor yapmakta güçlük çekiyor. Bu nedenle kendimize kapalı alanlarda da hareket alanı oluşturmamız gerekiyor. Spor salonuna giderek veya evde spor yaparak, hareketli yaşama kış aylarında da devam edilmelidir” diyerek uyarıyor.
Ani Hareketlerden Kaçının
Kış aylarında daha fazla ağır egzersizler yapılıyor. Bu durum kalp için bir risk teşkil ediyor. Sert rüzgâra karşı yürümek, karda kalan arabayı itmek gibi olaylar kişide kalp krizine sebep olabiliyor. Özellikle kişinin kalp damarlarında bir tıkanıklık varsa, kalp adalesine yeterli kan gidemiyor. Bir de bunun üzerine ağır egzersizlerle kalbi çok fazla çalıştırınca krize davetiye çıkıyor. Özellikle göğüs ağrısı, ailesinde genetik kalp hastalığı, kilo problemi olanlar, kolesterol, tansiyon ve şeker hastalığı bulunanlar ve sigara kullananlar; kışın soğuk havalarda ağır egzersizlerden ve ani hareketlerden kaçınmalıdırlar.
Kat Kat Giyinin
“Soğuk havayla temas kalp krizi sebebi olabiliyor” diyen Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Barış Çaynak, “Sıcak ortamdan bir anda soğuk havaya çıkmak kalp spazmlarına yol açabiliyor. Sıcak bir ortamdan soğuk ortama geçerken göğüs kısmını sıcak tutacak şekilde giyinmeden bir anda soğukla temasa geçmemek lazım. Aşırı sıcak bir ortamdan soğuk bir ortama çıkıldığında vücut ciddi bir ısı değişimine maruz kalıyor. Biz kalp hastalarının saunaya girmelerini önermiyoruz. Saunaya gitseler bile saunadan çıkıp bir anda soğuk havuza girmelerini istemiyoruz. Vücut uzun süre sıcakta kaldığında tüm damarlarla birlikte kalp damarları da genişliyor. Kişi sıcaktan bir anda soğuğa çıktığında ani bir spazmla kalbe giden kan miktarında ciddi bir azalma oluyor. Bu nedenle kış aylarında sıcak-soğuk farkından kaçınmak gerekiyor. Kazak gibi tek kat kalın kıyafet giyinmektense, kat kat kıyafet giyinmek vücudu korumak açısından daha faydalı olacaktır” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder