İşe çocuklarımız tanımakla başlamalıyız dedik; çünkü çocukları tanımadan verilecek bir eğitim boşa kürek çekmeye benzemektedir.
İşe çocuklarımızı tanımakla başlamalıyız dedik. Peki, çocuklarımızı nasıl tanıyacağız. Çocukları tanımakla başlanan eğitimin başarı oranı her zaman yüksektir. Çocuğumuzu eğitirken işe onun kişiliğini karakterini iyi tanımakla başlamalıyız. Bu amaçla da çocuğun sinirli mi, sakin mi, alıngan mı, duygusal mı, anlaması nasıl? gibi soruları çoğaltarak verebileceğimiz cevaplar onu bize daha iyi tanıtacaktır.
Çocukları tanıdıktan sonra bu çocuklara yaklaşım ve verilecek eğitim nasıl olmalıdır? Meyve ağacına atılan her ilaç faydalı olmadığı gibi ağaca zarar da verebilir. Onun için çocuğa verilecek eğitim de çok iyi ayarlanmalıdır. Verilecek eğitim çocuğun yeteneklerine, kapasitesine, ilgi ve ihtiyacına göre zamanında verilmelidir.
Peki, bu çocukların terbiyeleri nasıl olmalıdır?
Çocukların özelliklerini ve bu çocuklara yaklaşımı Sadık DÂNÂ dört maddede toplamaktadır:
1. Bazı çocuklar yaratılışları itibariyle, ince ruhlu, hassas ve anlayışlı olurlar. Onlara güler yüz ve nezaketle muamele etmeli. Çünkü onlar duygulu olduğu için ufak bir ima ve işaretle hallerini hatalarını düzeltirler, nezaket ve yumuşak muameleden haz ederler. Sert ve haşin muamele bunları üzer, huysuz ve hasta eder. Bu zümre azın da azıdır.
2. Bazı çocuklar ise bu terbiye şeklinden anlamazlar. Onlara açıktan açığa "Şunu yap, bu faydalıdır. Şunu yapma bu zararlıdır" denmelidir. Nasıl olsa ileride kendi hatasını anlar deyip de söylenilmesi icap eden sözü söylemekten çekinmemelidir.
3. Bazıları ise hissiz, anlayışsız olur. Söz kâr etmez Bunlar da sırasına göre menfaatlerini kısma veya tenhada tehdit suretiyle terbiye edilmelidir.
4. Bir zümre de anaya babaya karşı cüretkâr ve saygısızdır. Güzel muameleden hiç nasipleri yoktur. Sebebi ise, kötü arkadaşlarla yakınlık peyda etmişler, ana-babaları bu hususa dikkat etmemişlerdir. Bir defaya mahsus olmak üzere tenhada gerekli uyarı ve ikazlar, kesin ve kararlılıkla yapılmalı ki, gözü korksun bir daha aynı küstahlığı yapmasın. Bu çocukların yaşları hayli ilerlemiş ise kendi haline bırakılır. Çünkü ana-babayı, dövmeye kalkışır. Elhamdülillah bu zümre pek azdır.
Sonuç olarak anne-babalar; çocuklarının kişilik ve mizaçlarına göre verecekleri eğitimle onların kişiliklerinin oturmasını sağlayacaktır. Çocukları çok iyi tanımakla başlanan eğitim çocukların kendileriyle barışık, çevresine faydalı olabilen bir insan olmasını sağlayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder