Tarihlerden 1850, olayın gerçekleştiği şehir Kudüs, mekân Kıyame Kilisesi. Tüm kiliselerin temsilcileri İstanbul'dan gelen elçinin söyleyeceklerine kilitlenmişti. " Şu andan itibaren Kıyame kilisesinde mevcut durum muhafaza edilecektir. Mezhep temsilcileri şu anda nereyi ellerinde tutuyorlarsa oraya sahiptirler. Mevcut durum hiçbir şekilde değişmeyecektir. İzinsiz değiştirilmesi durumunda gereken yapılacaktır. Emr u ferman Hazret-i padişahînindir."
O günden sonra Kıyame Kilisesindeki mevcut durum değişmemiştir. O kadar ki temizlik için kullanılan merdiven bile o günkü durumunda bırakılmıştır. Bu nedenle statüko merdiveni olarak adlandırılmıştır. Bu kiliseyi önemli kılan nedir? Birbirlerini defalarca kırıp geçiren Hıristiyan dünyası Kudüs şehrinde bulunan Kıyame kilisesi hususunda da ciddi çatışmalar yaşamışlardır. Kilisenin önemli Hz. İsa'nın çarmıha gerildiği yer olması, Hıristiyanlara göre kabrinin burada olması ve Kıyamet günü yeniden diriliş sürecinin burada gerçekleşeceği inancından ötürüdür. Kudüs şehrinin idaresi Hz. Ömer ile Müslümanlara geçince Kilisenin idaresi ile ilgili şöyle bir statü belirlenmiştir. Kilisenin anahtarı ve idaresi Müslüman Nuseybe( Nesibe) ailesinde olacaktır. Hıristiyan mezhepleri bu duruma itiraz etmeyecek ve değiştirilmesi için mücadele etmeyeceklerdir. Osmanlı dağılma döneminde Kilise üzerinde çatışmalar yaşansa da mevcut durum değişmemiştir. Günümüzde bu hizmeti devam ettiren Nuseybe ailesini hakkında bilgi verelim.
Nuseybe bint-i Kab Ensar'ın Hazrec kabilesindendir. Medine'nin ilk Müslümanlarındandır. Akabe biatlerine eşi ve çocukları ile katılmıştır. Hz. Peygamber ile birlikte Bedir, Uhud vd. savaşlara katılmıştır. Uhud gününde Hz. Peygamberi müşriklere karşı koruyan kişilerden birisi de Nesibe'dir. Rıdvan Biatine katılan 4 kadından birisidir. O gün herhangi bir saldırıya karşı savunma maksatlı yanında bıçak bulunduran bir kişidir. Yalancı Peygamber Müseylime'ye karşı yapılan seferde de hazır bulunmuştur. Ahzab Suresinin 33-35. Ayetlerinin onunla ilgili olduğu bilgisi kaynaklara yansımıştır. "Oruçlu kişinin yanında başkaları yemek yediği sürece melekler ona dua eder" hadisinin (Tirmizî, "Ṣavm", 67; İbn Mâce, "Ṣıyâm", 46) Resûl-i Ekrem'i evinde misafir eden, fakat oruçlu olduğu için kendisi sofraya oturmayan Nuseybe hakkında vârit olduğu kaydedilmiştir.
Selam ve dua ile
Mustafa AK
Seydişehir AİHL Tarih öğretmeni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder