Dijitalleşme her alanda olduğu gibi sağlık alanında da fayda sağlarken kişisel bilgilerin dijital alana aktarımı, hasta hakları, hasta mahremiyeti ve daha birçok konuda ihlallerin yaşanması da kaçınılmaz oluyor. Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) Türk Tabipleri Birliği (TTB) Özel Hekimlik Kolu’nun çalışma alanına giren ‘sağlıkta dijitalleşme ve ihlaller’ başlığında TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı ile görüştü. TTB Başkanı Fincancı, yaklaşık bir ay önce ülkemizdeki vatandaşların hasta bilgilerinin yer aldığı bir dijital platformun başka bir ülkeye satışı haberiyle sarsıldığımızı, dijitalleşmenin çok hızlı bir değişim yarattığını, her alanda olduğu gibi sağlık alanında da dijitalleşmenin insanı bir hak öznesi olmaktan uzaklaştırdığını ifade etti.
TTB’nin Sorumluluğu Zayıflatılmaya Çalışıyor
Fincancı, TTB’nin sağlıkta dijital alan ihlalleri ile ilgili sorumluluğunun; dijital alanı denetlemek, konuyla ilgili hak ihlalleri, hasta mahremiyeti tespitleri doğrultusunda şikayetçi olmak, soruşturma talebinde bulunmak olduğunu ancak mahkemelere intikal eden bazı durumlarda ‘ifade özgürlüğü’ denildiğini söyledi. İfade özgürlüğü denilmesiyle de meslek örgütlerinin denetim yetkilerinin zayıflatıldığına vurguda bulunan Fincancı, “Bu denetimi biz TTB ve Tabip Odaları olarak yapmaya çalışırken bir yandan da Yüksek Onur Kurulu’nun aldığı kararlar bazen mahkemeler tarafından bozulabiliyor. İfade özgürlüğü olarak tanımlanıyor ya da suç niteliği taşımadığı, yetkimizin olmadığı gibi bir takım kararlar çıkabiliyor. Bu da meslek örgütünün denetim yetkisini zayıflatıyor. Bu tür kararlar meslek örgütlerinin değersizleştirilmesine neden oluyor” diye konuştu.
Dijitalleşme, İnsanın Hak Öznesi Olması Gerçeğini Aşındırıyor!
Türkiye’de ve dünya genelinde dijitalleşme, sosyal medya kullanımı, verilerin dijital ortamda paylaşılması, dijital pazarlama gibi pek çok konunun çok hızlı bir değişim yarattığına dikkat çeken TTB Başkanı Fincancı, sağlık alanında dijitalleşmenin olumlu ve olumsuz etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Fincancı, “Dijitalleşme sürecindeki gelişmelerden de çok öncesinden itibaren de genel olarak değerlerimizi, moral değerlerimizi toplum olarak ülkemizde ve tüm dünya genelinde de yitirmeye başladık. Değerler birbirine bağlıdır. Ve siz bazı değerleri koruyup, bazı değerleri sürdürme olanağına sahip değilsiniz. Neoliberal kapitalist sistemin bizim yaşam biçimimizi belirleyen postmodernizmi hayatlarımıza sokmasıyla birlikte hem dijitalleşme hem de diğer teknolojik değişimlerle biz bu değerlerin ciddi anlamda alt üst oluşunu yaşıyoruz. Hekimin hastasıyla iletişiminde, hastasının mahremiyetine gösterdiği özen de, bir insan olmaktan doğan saygınlığını tanımasında olması beklenen değerler ne yazık ki bu sistem içinde kaçınılmaz olarak ciddi anlamda aşınıyor” dedi.
İnsan Hak Öznesi Olarak Görülmemeye Başlandı
1970’li yıllar ve sonrasına yönelik çıkarımlarda bulunan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Haklar manzumesi içerisinde haklarımızla var olduğumuz bir sistem içerisinde olduğumuzu zannederken, o sistemin de bir taraftan çözülmesinin parçası olduk. İnsan bir hak öznesi olarak görülmemeye başlandı. Aslında toplum da birbirini bir hak öznesi olarak tanımlamaktan vazgeçti. Ve vazgeçtikçe de onun haklarını ihlal etmekte herhangi bir behis görülmemeye başlandı. Bu sadece sağlık alanında değil hukuk, mühendislik ve daha birçok alanda yaşanıyor. Dijitalleşmenin bir başka yönü de reklam tanıtım alanında kullanımıdır. Örneğin; sağlık alanında reklam asla kabul edilebilir bir durum değildir. Reklam konusunda katı kurallarımız vardır. Ama bunun da esnetilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Özellikle son dönemde görsellik önemli denerek, hasta görüntülerinin paylaşıldığını, üstelik o hasta görüntülerinin paylaşılırken herhangi bir kimlik gizleme gibi yöntemlerin uygulanmadığı durumlarla karşılaşıyoruz. Türk Tabipleri Birliği’nin buradaki sorumluluğu bu değerleri korumak ve geliştirilmesini sağlamaktır” diye konuştu.
Özel Hekimlik Kolumuz İle İhlallerin Takipçisiyiz!
Dijitalleşme ile ilgili gerçekleştirilen çalışmalardan bahseden TTB Başkanı Fincancı şunları söyledi: “Özel hekimlik kolumuz bu konuda çalışmalar yapıyor çünkü daha çok özel hekimlik alanında ihmaller, ihlaller daha fazla gerçekleşiyor. Meslektaşlarımız, rekabetçi bir sistemde uygun olmayan bir takım görüntülerle karşı karşıya kalabiliyorlar. Bunların sınırları ne olmalı, dijital araçlar nasıl kullanılmalı, bunun tartışmaları da yürütülüyor. Bunun yanında bir denetim görevimiz de var. Bu tür durumları tarıyoruz. Tespit edildikçe Reklam Rekabet Kurumu’na bildiriliyor. Bir diğer yandan da soruşturma talebiyle, hekimlerin bağlı bulunduğu tabip odalarına bildiriliyor. Bununla ilgili sonrasında onur kurullarından ve yüksek onur kurulundan ceza almış meslektaşlarımız var.”
İfade Özgürlüğü Denilerek Meslek Örgütleri Zayıflatılıyor!
TTB olarak özel hekimlik alanındaki dijital platform aracılığıyla yaşanan ihlallere yönelik denetimler gerçekleştirdiklerinin altını çizen Fincancı, “Bu denetimi biz yapmaya çalışırken bir yandan da Yüksek Onur Kurulu’nun aldığı kararlar bazen mahkeme tarafından bozulabiliyor. İfade özgürlüğü olarak tanımlanıyor ya da suç niteliği taşımadığı yetkimizin olmadığı gibi bir takım kararlar çıkabiliyor. Bu da meslek örgütünün denetim yetkisini zayıflatıyor. Bu tür kararlar meslek örgütlerinin değersizleştirilmesine neden oluyor. Dijital alan ve dijital araçlar mutlaka denetlenmesi ve sınırları olması gereken bir alandır. Tabi ki dijital araçlar kullanılabilir, işlevsel olabildiği alanlar mutlaka söz konusudur. Hastaların kendi bilgilerine dijital ortamda ulaşabilmesi çok kıymetlidir. Ama yakın zamanda ülkemizdeki hasta bilgilerinin yer aldığı bir dijital platformun yabancı bir ülkeye satışıyla sarsıldık. Dolayısıyla bu kayıtların güvenliği de dahil olmak üzere, denetimin de çok güçlü olması gerekiyor. Ve hiçbir şekilde insan mahremiyetinin, insan haklarını ihlal edecek hiçbir bilgi ve görüntüyü ortamda bulundurmamak gerekiyor” diyerek açıklamasına son verdi. (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder