Prof. Dr. Canan Karatay, Karatay Sözü çocuklarda karaciğer yağlanmasının sebeplerini ve yol açtığı sorunları anlattı.
Dünyada pandemi haline gelmiş olduğunu söylediği karaciğer yağlanmasından bahsederek sözlerine başlayan Prof. Dr. Canan Karatay, “Özellikle gençlerde ve çocuklardaki karaciğer yağlanmasından bahsetmek istiyorum. Geçen haftalarda konuştuğumuz gibi glutatyon çok önemli. Karaciğer yağlanması olan çocuklarda gençlerde, bilhassa ergenlerde maalesef glutatyon miktarının çok az olduğu. Kalplerinde, beyinlerinde, karaciğerlerinde glutatyonunun çok az olduğunu ve bu nedenle sık sık enfeksiyon hastalıkları, sık sık alerjiler ve her türlü toksinlere karşı maruz kaldıkları biliniyor. Ülkemizde de o kadar yaygın ki çocukların hakikaten karaciğerleri yağlı ve erkek çocuklarının memeleri büyük. Bu karaciğerin iyi çalışmadığını gösteriyor. Altmış yıllık hekimim ben, biliyorsunuz, karaciğer yağlanmasına alkol göbeği denirdi. Simit denirdi. Alkoliklerde görürdük. Biz ona göre de tedbir alırdık. Ama şimdi on iki, on üç yaşındaki çocuklar alkol mü içiyor. Şimdiki adı fruktoz göbeği, tahıl göbeği, ekmek göbeği. Her türlü suni tatlandırıcı doğal dahi olsa bu karaciğeri yağlandırıyor. Bu çocuklarda maalesef onun için sürekli olarak hasta. Annelerin elinde hastane hastane dolaşıyorlar. İlaç üstüne ilaç alıyorlar. Tabii bir de bunun en önemli sebeplerden biri de kullanılan yaygın ilaçlar, bilhassa antidepresanlar, antibiyotikler, mide ilaçları. Uzun süre kullanıldığı zaman, ki çocuklara da çok veriliyor. Bunlar hakikaten Glutatyonu da azalttığı için karaciğer yağlanması ve karaciğer fonksiyonlarını bozuyor.” dedi.
Çocuklar İnsülin Direnci İle Doğuyor
Karaciğer fonksiyonlarının bozulması halinde, karaciğerin protein, yağ, d vitamini ve hormonal yapımlarının azaldığını dile getiren Prof. Dr. Canan Karatay, “Karaciğerde yapılıyor ana maddeleri. D vitamini azalıyor. Kolesterol azalıyor. Bütün hormonlarımızın temelinde kolesterol ve D vitamini ana madde olarak var. Bütün bunlar da karaciğerde üretiliyor. Ayrıca tiroit hormonları “T4” dediğimiz tiroit hormonu karaciğere gelir tiroitten salgılanır. İyi çalışan bir karaciğer yardımıyla T3’e döner. İşte bu T3’e dönmezse hipotiroidi dediğimiz, Hashimato dediğimiz birçok kimyasal maddeler de buna sebep oluyor. O halde çocuklarımızı korumak mecburiyetindeyiz. Çocuklarımızı ana rahminden itibaren korumak mecburiyetindeyiz. Ana rahminde biliyorsunuz gebelere yüklenen şeker yüklemesi çocuklarda ana rahminde dahi insülin direnci meydana geldiğini göstermiştir. Yani çocuklar insülin direnci ile doğuyorlar. İki aylık, on aylık bebeklerde yetişkin tipi şeker hastalığı meydana geldi. Bunlar hep yayınlandı İzmir’den. Çocuk hastanesinden yayınlandı. Gösterildi. Ama kimse bunlara ses çıkarmıyor. Bunların sebebi annenin babanın hakikaten glutamatla beslenmesi, suni gıdalarla beslenmesi, trans yağlarla beslenmesi, bütün bunları bilerek veya bilmeyerek vücuda sokması. Bilhassa mısır şurubu şekeri. Çok büyük alışkanlık yapan her türlü yiyecek, tatlı ve tuzlu fark etmeksizin pakete girmiş gıdaların içinde bulunan çok tehlikeli alışkanlık yapan yedikçe yediren bir maddedir. Bundan uzak duracağız.” diye konuştu.
Prof. Dr. Canan Karatay: “Şekersiz Şeker Diyerek Algı Yarattılar”
Anne ve babaların da paketlenmiş gıdalara bağımlı oldukları için yediklerini hatırlatan Prof. Dr. Canan Karatay şunları söyledi, “Çocuklar da bu şekilde insülin direnciyle ve bağışıklık sistemini çökmüş olarak doğuyorlar. Onun için ben çok rica ediyorum, çocuklarımızı bunlara alıştırmayacağız. Suç annelerde, babalardadır, okullardadır. Okullarda hakikaten kantinlerin kapatılması şarttır. Çocuklarımızın elinden tutarak da marketlere gitmemiz en büyük tehlikedir. Kaliforniya Üniversitesi profesörlerinden Robert Norsick, kendisi çocuk metabolizma ve endokrin profesörüdür. Oxford’da yaptığımız bir toplantıda ona sordular. Çocuklarımıza ne vermeyelim diye. O da hiçbir paket gıdasını çocuklara arz etmeyeceğiz dedi. Hepsinde glutamat var unutmayın, hepsinde mono sodyum glutamat var, hepsinde aspartam var tatlısında da, tuzlusunda da. İşte çocuklarımızın karaciğerlerini bozmayalım. Çocukların geleceği elinizde, çocuklar ellerinde aspartamlı içeceklerle, şekersiz şeker diye kandırılan yiyeceklerle doymuyor. Üstelik yapılan araştırmalar sonucunda aspartamın şeker hastalığı yaptığı gösterildi. Öyle bir algı yaratılmış ki hakikaten şekersiz şeker diyerek. Bütün suni şekerlerin karaciğeri yağlandırarak, insülin direncini arttırdığını ve şeker hastalığı yaptığını göstermişlerdir. Lütfen çocuklarımıza hiçbir hazır yiyecek sunmayalım, rahata kaçmayalım. Her şeyi doğal olarak evde kendimiz üretelim, pişirelim.” (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder