İller

30 Ocak 2024 Salı

İlaç – Bitki Etkileşimine En Çok Neden Olan Bitkiler 

İlaç – Bitki Etkileşimi… Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Aslıhan Avcı ve Doç.Dr. Özlem Doğan, Türk toplumunda çok tartışılan ‘Bitkilerle Tedavi ve İlaç Etkileşimleri’ konusunda önemli bir bilimsel çalışmaya imza attı.

Araştırma….

Türkiye’de 65 Yaş Üzeri Bireylerin Yüzde 89’u Hekim Önerisi Dışında Bitkisel Kökenli İlaç ve Karışım Kullanıyor

Ülkemizde yaygınlığı tam olarak bilinmesede pek çok geleneksel hekimlik uygulaması mevcuttur. Rando- mize kontrollü çalışmalardan elde edilen bilimsel kanıt- lar yalnızca akupunktur, bazı bitkisel ilaçlar ve bazı el terapileri için güçlü kanıtlara dayanmaktadır. Bu alanda ülkemizde yapılan bir çalışmada, 65 yaş üzeri bireylerin %92.9’unun hekim önerisi dışında ilaç kullandığı, %89.3’ünün bitkisel kökenli ilaç/karışımlar kullandığı belirlenmiştir. İlaç kullanımı için arkadaş ve akrabalarından öneri alanların ve ilaç yan etkilerinin gö- rülme sıklığının da fazla olduğu bildirilmiştir.

Yapılan Yanlışlıklar Nedeniyle Bitkisel Tedavi Tıbbi Tedavinin Başarısını Etkilemektedir

Halk arasında ve basında bitkisel kaynakların etkilerinin abartılması, tıp eğitimi almamış kişilerce uygulamaların yapılması, bitkilerin toplanma, saklanma ve kullanımında yapılan yanlışlıklar yapılması uygulanan tıbbi tedavinin başarısını etkilemektedir. Hastalar, çoğu kez medikal tedavinin faydasız olacağını düşünerek tedaviyi keserek bitkisel ilaçlara veya tamamlayıcı tedavilere yönelmektedir

Bu alanda ülkemizde yapılan bir çalışmada, 65 yaş üzeri bireylerin %92.9’unun hekim önerisi dışında ilaç kullandığı, %89.3’ünün bitkisel kökenli ilaç/karışımlar kullandığı belirlenmiştir.

Sağlık Personelinden Gizleniyor

Pek çok çalışmada, tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemlerinin tıbbi tedavi ile doğrudan etkileştiğini ortaya koymuştur. Hastaların %70’nin bitkisel ilaç (fitote- rapötik) veya sağlık destek ürünleri (nutrisötik) kullandığı ve sağlık personelinden gizlediği tespit edilmiştir. Hastaların bu tip ilaçları/karışımları kullanması bazı hastalık durumlarında semptomları gizleyebileceği ve hekimin de doğru tanı koymasını önlediği bildirilmektedir. 100 kanserli hastanın %36’sının medikal tedavi ile bir- likte alternatif tedavi başladığı ve %75’inin kullanmaya devam ettiği gösterilmiştir. Tıbbi bitkiler, diğer ilaçlar gibi tedavi edici etkilere sahiptir. Aşırı doz, kullanım süresi, gebelikte kullanım, kullanılan diğer ilaçlarla etkileşim gibi konular gözden kaçmamalıdır.

İlaç-Bitki Etkileşimi Önemli Bir Halk Sağlığı ve Güvenlik Sorunudur

İlaç-bitki interaksiyonu önemli bir halk sağlığı ve güvenlik sorunudur. Pek çok ilaç-bitki etkileşimi rutinde ayaktan terapötik ilaç takibinde beklenmedik değerlere yol açabilir. Örneğin, diyabetik hastalar ginseng bitkisi alırsa hipoglisemi gelişebilir. Hipertansiyonu olan has- talarda karahindiba hipotansiyona yol açabilir. Meyan kökü, potasyum kaybını arttırarak kardiyak problemleri arttırabilir. Sarı kantaron siklosporin, digoksin gibi ilaçların etksini azaltabilir. Doz aşımı sonucu da bitkiler pekçok yan etki oluşturabilir (organ yetmezliği, foto- toksisite, hipertansiyon vs.).

İlaç – Bitki Etkileşimine En Çok Neden Olan Bitkiler

Sarı kantaron

Genel popülasyon tarafından en sık kullanılan bit- kisel ürünlerden biridir. Hafif ve orta derecedeki depresyonun tedavisinde kullanılmaktadır. Yapısında bulunan hiperisin ve hiperforin farmakololjik aktivite- sini oluşturmaktadır. Sarıkantaron kullanımı diğer ilaçların metaboliz- masını önemli ölçüde etkileme ve değiştirme potansiyeline sahiptir. Birçok ilaç metabolizmasını gerçekeştiren CYP3A4 mikrozomal enzimlerini indükleyici etki gös- terir. Nöronlarda serotonin, noradrenalin, dopamin geri alımını bloke eder. P-glykoprotein yolağını kullanarak ilaçların absorbsiyonunu engelleyerek etkileriniazalt- maktadır. P-glykoproteinin inhibisyonu ile ilaç absorb- siyonunu arttırarak toksisiste oluşmasına neden olur. Fotosensitivite, gastrointestinal iritasyon, başağrısı, alerjik reaksiyonlar, yorgunluk ve huzursuzluk gibi yan etkilere yol açmaktadır. Bir yayında otörler sarı kantaron kullandıktan 3 ay ve 6 hafta sonra meydana gelen 2 tane hipomani vakası bildirmişlerdir.

Ginseng (Panax Ginseng)

Ginseng, Çin, ABD ve Asya ükeleinde yaygın olarak kullanılan bitkisel bir ilaçtır. Asya Ginseng ve Amerikan ginseng olarak ikiye ayrılmaktadır. Yapılarında bulunan ginsenoidler ve biyolojik aktiviteleri birbirlerinden farklılık gösterir. Warfarin ile birlikte kullanılan Amerikan ginseng warfarinin etkinliğini azaltmaktadır, anidiyabetik ilaçlarla birlike kullanıldığında hipoglisemi riskini arttırır.Tip 2 diyabetl hastalarda düzenli kullanıldığında açlık kan şekeri ve HbA1c seviyelerinidüşürmektedir fakat tokluk kan şekerini hızlı şekilde düşürdüğü için hipoglisemi ataklarına yol açmaktadır. Ayaktan tedavi kliniklerindeki kronik hastalar arasında yapılan bir ankette ginseng vitamin desteklerinden sonra en populer bitkisel destektir. Ginseng ve antikanser ajan imanitib arasındaki etkileşim hepatooksisiteye neden olabilir.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof.Dr. Aslıhan Avcı ve Doç.Dr. Özlem Doğan, Türk toplumunda çok tartışılan ‘Bitkilerle Tedavi ve İlaç Etkileşimleri’ konusunda önemli bir bilimsel çalışmaya imza attı.

Gingko

Gingko biloba, gingko ağacının yapraklarından hazırlanır. Terpenoidler ve flavonoidler etken maddeleridir. Gingko biloba CYP4A3 enzim aktivasyonunu inhibe eder. CYPA4, CYP2C9, CYP2C19 ve CYP1A2 aktivite- sine indüktif etki yapar. Ayrıca P-glikoproteini inhibe ederek, ilaçların etkisini azaltabilir. Yang ve ark. ratlarda gingko ve soğan varlığında siklosporinin serum konsan- tarsyonunu azalttığını göstermişlerdir. Granger 2 vakada gingko kullanımıyla valproik asit düzeylerinde değişim olmadığını ancak 2 hafta içinde nöbetlerin geliştiğini bildirmiştir. Glukoz düşürücü ilaç olarak kullanılan tolbutamidin etkisi gingko kullananlarda artmaktadır Gingko, periferik vasküler hastalıklar, nörodejeneratif hastalıklar, tinnitus, vertigo, glokom, kognitif hastalıkların ve alzeheimerin tedavisinde kullanılır. Gingko, trombosit – aktive edici faktörü inhibe ederek kanamalara neden olmaktadır. Fransen ve ark.nın gingko ilobanın 3 tane sağlık yararı etkisi beyin ve periferal sirkülasyonu iyileştirme, ileri yaşa bağlı semptomları azaltma ve hafızayı düzeltme olarak sıralamışlardır.

Sarımsak

Sarımsak (Allium Sativum) kolesterol ve kan basın- cını düşürücü olarak yaygın kullanılan hem baharat hemde bitkisel destekdir. Sülfür içeriği bulunan allicin ve alliinden zengindir. Baharat olarak kullanıldığında aktif içeriüi göreceli olarak düşük olduğundan ilaçlarla herhangi bir etkileşime girmez. Ancak bitkisel ilaç satan yerlerde satılanlar daha yüksek düzeylerde akit yapılar içerir, buda ilaçlar ile kimyasal etkileşime girmesine yol açabilir. Sarımsak trombosit agregasyonunu inhibe edebilir buda warfarinle etkileşime girebileceğini göstermiştir. Cerrahi sonrası gelişen spontan kanamalar ile öncesinde ve sonrasında tüketilen sarımsak ile ilişkilendirildiği etkileşim mevcuttur. Saquinavir kullanan 10 sağlıklı gönüllüde sarımsağın etkileri araştırıldı. Saquinivirin hepatik CYP3A4 metabolizmasını indükleyerek ilacın plazma seviyesini düşürdüğü gösterildi. Belli peryotlarla 1200 mg sarımsak kullanan hastalarda serum konsantrasyonu %54’e düştü. 10 gün sonra serum konsantrasyonları bazal değerlerin %60-70’ine geri döndü.

Ne Yapmalı ?

Tüm dünyada birçok hasta, hastalıkların tedavisinde ve semptomların giderilmesinde bitkisel tedavileri kullan- maktadır. Bazı bitkisel ürünlerin tehlikeli yan etkileri olabilmektedir. Tıbbi tedavi alan hastaların bitkisel te- davi yöntemlerini uygulaması hastaların bilimsel kay- naklı tedavilerden yararlanma şansını azaltmakta veya kaybettirebilmektedir. Bitkisel ürünlerde farmakolojik bilgilerin yetersiz- liği, sağlık çalışanlarının bitki-ilaç etkileşimi yetersiz bilgiye sahip olması güvenilirlik ve yan etklerin tanım- lanmasını zorlaştırmaktadır. Tedavi de kullanılacak bitkilerden iyi sonuç alabil- mek için; doğru bitki olduğundan emin olunmalıdır. Ekstraksiyon yöntemler doğru yapılmalıdır, doğru sak- lanmalıdır. Bilmsel literatür değerlendirilerek doğru dozda alınmalıdır.

Çalışmanın tümü için bu linki tıklayın 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder