İller

6 Haziran 2024 Perşembe

Acıbadem Hastanesi Organ Naklinde Yeni Bir Yöntem Tanıttı

organ nakli

Türkiye’de organ bağışı sayılarındaki düşüş sürerken Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi organ nakli operasyonlarında yeni bir yöntem hakkında bilgi verdi.

Türkiye’de pandemiden sonra organ bağışı sayılarındaki hızlı düşüş sürüyor. Kamuoyunda organ bağışının daha az konuşulur olması da bu düşüşte etkili oluyor.

Robotik cerrahinin günümüzde organ naklinde de kullanıldığını belirten Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, bunun hem hastaya hem donöre hem de organ naklini gerçekleştiren cerraha çok önemli kazanımlar sağladığını bildirdi.

Organ Nakli Hasta Bekleme Listesi Kabarık !

Sağlık Bakanlığı’nın geçen yıl kasım ayında açıkladığı verilere göre ülkemizde 24 bin 449 hasta böbrek nakli, 2 bin 600 hasta karaciğer, bin 422 hasta kalp, 277 hasta pankreas, 204 hasta akciğer ve 4 bin 119 hasta kornea nakli bekleme listelerinde kendilerine bağışlanacak bir organ ile ‘yaşama dönmeyi’ ve sağlıklarına kavuşmayı umut ediyor. Türkiye kadavradan organ bağışında ağır adımlarla ilerlerken canlı vericili organ naklinde ise dünya listesinin ilk sırasında yer alıyor.

Canlı Vericili Organ Nakli

Türkiye’nin canlı vericili organ nakillerinde önemli bir merkez olduğunu anlatan Karakayalı, Türkiye canlı vericili organ nakilleri söz konusu olduğunda dünyanın en deneyimli ülkelerinin başında yer almaktadır, bu nedenle yurtdışından çok sayıda hasta bu tedavi imkanına ulaşabilmek için ülkemize gelirken, dünyanın birçok ülkesinden hekimler de bu ameliyatları görmek ve öğrenmek için eğitim amaçlı ülkemize, organ nakli merkezlerimize gelmektedir. Türkiye bu konuda sadece en tecrübeli hekimlere değil, aynı zamanda son teknolojik gelişmelerin kullanıldığı mükemmel alt yapısı ve donanımı olan hastanelere de sahip olması nedeniyle giderek daha fazla tercih sebebi olmaktadır” diye konuştu.

 Karaciğer Nakli Ameliyatlarında da Bu Yöntem Kullanılabilir 

Ülkemizde tıp alanındaki gelişmeler ve hekimlerin tecrübelerine teknolojideki başdöndürücü ilerlemenin de eklenmesi, son yıllarda ameliyat tekniklerinde de geçmişte hayal bile edilemeyecek yenilikleri getirdi. Günümüzde son derece zor ve karmaşık ameliyatların dahi çok daha kısa sürelerde,  daha az kanama riskiyle hasta açısından çok daha güvenli, cerrah açısından da daha konforlu şekilde gerçekleştirilebildiğini ve çok daha iyi sonuçlar alınabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Karakayalı sözlerine şöyle devam etti, “Örneğin; organ nakillerinde özellikle de böbrek verici ameliyatlarında laparoskopik (kapalı) ameliyatlar neredeyse 20 yıla yakın bir zaman içerisinde rutin uygulanan bir yöntem haline gelmiş, böylece böbrek vericilerinin hastanede kalış süreleri kısalmış, daha az ağrı ve daha iyi bir kozmetik sonuç ile iyileşmeleri sağlanmıştır. Bu yöntemin diğer cerrahilerde olduğu gibi organ nakillerinde de görülen avantajları sonucunda, bazı seçilmiş hastalarda böbrek nakli alıcı ameliyatları, hatta son zamanlarda karaciğer nakli verici ameliyatları bile kapalı yöntemle gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Artan tecrübe ve sürekli gelişen teknoloji sayesinde karaciğer nakli alıcı ameliyatlarında da bu yöntem uygulanabilir hale gelmektedir”

Son yıllarda robotik cerrahi öne çıkıyor

Tıp alanında son yılların en önemli teknolojik gelişmelerinden birinin de robotik cerrahinin kullanılmaya başlanması olduğunu belirten Prof. Dr. Hamdi Karakayalı “Özellikle ürolojik, jinekolojik ve gastrointestinal sistem cerrahilerinde oldukça yaygın olarak kullanılan robotik cerrahi günümüzde organ naklinde de yerini almaya başlamıştır. Maliyetin yükselmesi önemli bir kısıtlayıcı faktör olarak karşımıza çıksa da, laparoskopik cerrahi ile kıyaslandığında belirgin avantajlarının olduğunu da vurgulamak gerekiyor” diye konuştu.

Hem alıcı ve donöre hem de cerraha büyük faydaları var

Şüphesiz robotik cerrahi, ameliyatın sadece robot tarafından gerçekleştirilmesi anlamına gelmiyor. Robotun kolları sadece onu kullanan cerrahın hareketlerini gerçekleştiriyor. Bütün bu teknolojik gelişmelerin tıp alanında özellikle de cerrahide kullanılmasının tek bir amacı var ki; o da daha güvenli, daha az komplikasyon ve daha az kanama riski olan bir ameliyat gerçekleştirmek! Bu sayede aynı zamanda hastanın hastanede yatış süresi kısalıyor, daha az ağrı hissediyor, ameliyat kesileri çok daha küçük oluyor ve hasta daha erken dönemde iş ve sosyal hayatına dönebiliyor. Prof. Dr. Karakayalı “Diğer taraftan organ, vericiden hiçbir zarar vermeden çıkarıldığı için, alıcıya nakledildiğinde hemen fonksiyon görmeye başlamakta ve alıcının iyileşme sürecinin sorunsuz ve daha kısa olması da sağlanmaktadır” şeklinde konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder