Bilindiği gibi insanlar doğar bir müddet dünyada yaşar ve ölürler. İnsanoğlu var olduğundan bu yana insan yaşamının her evresinde çeşitli inanç ve tören ve ritüeller var ola gelmiştir. Bizim insanımız yedirmeyi, içirmeyi ikram etmeyi çok sevdiğinden; doğumda, çocuğun diş çıkarmasında, sünnetinde, askere gitmesinde, düğününde çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunmakta ve çeşitli ikramlar yapmaktadır. Burada asıl olan vermektir. Milletimiz bu tür olayları vesile kılarak içindeki verme duygusunu gerçekleştirmektedir. Bu yönüyle Allah'ın rızasına nail olacağına inanmaktadır. Milleti bir arada tutan inanç, adet gelenek ve törelerdir. Bizim yöremizde asırlardır yapılmakta olan tesbih geleneği de aslını dinimizden alan bir gelenektir.
Bu uygulama Bozkır–Hadim arası köylerde halkın büyük teveccüh gösterdiği bir uygulama olarak yapıla gelmektedir. Sair yörelerde mevlit yemeği, cenaze yemeği, hayır yemeği ismi ile anılan bu yemek töreni bizim yöremizde tesbih yemeği diye anılmaktadır. Tek farkı toplanan halkın hep birlikte tesbih çekmesidir. Bir çok yörede cenazenin ardından kadınlar toplanarak 70 bin tevhit hatmi çekerler.
Ölen bir insanın ardından neler yapılabilir: 1- Ölen kimse iyilikleriyle anılmalıdır. Onun için hayır dua yapılmalıdır. Ölenin dostları ziyaret edilebilir. Borçları varsa ödenmelidir. Mirasından fakirlere yardım yapılabilir. Yine ölenin adına çeşme, okul, hastane, cami yapılabilir.
Tesbih çekmenin dini hükmü:
Kelime-i tevhid sözlük anlamı ile "Allah'ı birleme cümlesi" demektir. "Lâ ilahe illallah" sözünden ibarettir ve "Allah'tan başka ilah yoktur." anlamına gelir. Bu cümlenin ifade ettiği mana İslâm'ın temel ilkesini oluşturur. Hz. Peygamber (s.a.s.), "Kıyamet gününde benim şefaatim sayesinde en mutlu olacak insan, kalbinden içtenlikle, Lâ ilâhe illallah diyendir." (Buhârî, İlim, 33 [99]; Rikâk, 51 [6570]) buyurmuştur.
Zikir, hatırlamak ve hatırlatmak demektir. Kelime-i tevhidi zikir olarak okumak, okuyana ve dinleyenlere Allah'ı hatırlatacağı için sevap kazandıran bir ameldir, zikirlerin en güzelidir. Resûlullah (s.a.s.), "En faziletli zikir 'Lâ ilahe illallah'; en faziletli dua da 'Elhamdülillah' demektir." (Tirmizî, Deʽavât, 9 [3383]; İbn Mâce, Edeb, 55 [3800]) buyurmuştur. (Din işleri Yüksek Kurulu 12.7.2017)
1. Efendimiz (s.a.v)'' Bir kimse kendisi veya başkası için yetmiş bin Kelime-i Tevhid (kelime-i tayyibe) okursa günahları af olur'' buyurmuştur. (Hadis-i Şerif- Gulâm AlîAbdullah (Dehlevî) Makamat-ı Mazhariyye Sayfa 77)
2. Resûli Ekrem (s.a.) bir hadisinde; Herkim 70.000 defa kelime-i tevhidi söylerse o kimse bağışlanır. Kim için söylenirse o da bağışlanır" buyurmuştur. (Mübârekfûrî, Mukaddime, s. 308;Haldun el-Ahdeb, Esbâbu ihtilâfi'l-muhaddisîn, s.614.)
Bir kimse vefat ettiği zaman dini merasimler ve defin işleminin ardından gelen misafirlere cenaze sahibinin komşuları tarafından yemek ikram edilir. Bu yemekler komşular tarafından hazırlanan ev yemekleri olabileceği gibi genellikle pazar ekmeği arasında ak helva da misafirlere ikram edilir. Kuran'ı Kerim'den sureler okunur hatim duaları yapılır Tüm bunlara ilave olarak vefat tarihinden 3-5 ay sonra genellikle harman sonuna gelen günlerde ölen kişi adına tesbih merasimi icra edilir. Cenaze sahipleri günler öncesinden ekmek eğlerler, bulgur çekerler, kesilecek hayvan temin ederler. Yufka ekmek kepekli undan az esmer olur. Bulgur ise kabuğu alınmamış sert buğdaydan el değirmeni ile çekilir. Ayrıca gerekli olan yardımcı malzemeler kazanlar, siniler, sergiler hazırlanır. Belirlenen bir günde akrabalar, komşular yakın köylerden insanlar davet edilir. En az iki üç hoca çağırılır. İnsanlar bu davete içtenlikle icabet ederler. Çünkü hem vefat edenin bir hatırı, hem de geride kalanların bir hatırı vardır. Kaldı ki bu gün bana yarın sana misali insanlar bir nevi kendi akıbetlerini düşünerek toplantıya iştirak ederler. Bu merasim genellikle öğle namazı veya ikindi namazının öncesinde icra edilir. Yemek hazırlıkları sabahın ilk ışıklarıyla başlar. Yemek menusu geleneksel bulgur pilavı üstüne haşlama ettir. Ekmek olarak daha önce komşuların yardımıyla eğlenen yufka ekmek yenir. Bu yemeği köyden herkes pişirebilir ancak böyle özel günlerde bu işin erbabı güngörmüş tecrübeli erkek veya kadın kimseler görevlendirilir. Yemek pişiren aşçılara höke denir. Yemek pişiren aşçılara komşular yardım eder. Aşçıya ve yardımcılarına belli bir ücret ödenmez, ancak çorap, peşkir gibi hediyeler verilir ve onların ihtiyaç duyduğu bazı hizmetleri karşılanır.
Tesbih merasimine gelen misafirler temiz elbiseler giyer abdest alarak önce cenaze evine sonra camiye giderler. Tesbih öğle vakti çekilecekse, Hoca efendi vefat eden kişinin ismini zikrederek tesbinin çekileceğini ilan eder. Tesbih merasime Kuran'ı Kerim okunarak başlanır. Mevlid-i Şeriften bir kısım bölümler okunur. Cemaatin birlikte getirdiği salavatlar eşliğinde 999 çekimlik bir iri taneli tesbih caminin ortasına büyükçe bir halka şeklinde açılır. Bazen cenaze sahibinin avlusunda, harmanında da tesbih çekilebilir. Hoca efendi belli duaları okuduktan sonra La ilehe illlah der. Tesbin halkasının içinde ve dışında dizilmiş cemaat sessizce Lailehe illlah demeye başlarlar. Yapılan bu işin adı ilmihal kitaplarında yetmiş bin tevhit hatmi olarak zikredilmektedir. Bu itibarla zikredilen La ilehe illallah miktarının yetmiş bine tamam olması gerekir. Tesbih etrafında yetmiş kişi hazır olmuşsa tesbih bir defa döndüğü taktirde tevhit hatmi tamamlanmış sayılır. Şayet otuz beş kişi varsa tesbihin iki defa dönmesi gerekir. Tesbihin imamesi hocadan başlar. İmame tekrar hocanın eline geldiği takdirde bir tur dönülmüş olur. Tevhit sayısı yetmiş bini bulduğu takdirde hoca tesbih çekmeyi tamamlar ve duaya başlar. Dua sonunda cemaat "amin" diyerek merasim tamamlanmış olur. Yine merasimin sonunda daha önce okunan Kuranı kerim hatimleri için hatim duası yapılır. Tesbih merasiminin başında veya sonunda sevilen ilahiler, naatlar ve kasidler hocalar tarafından gür bir sesle okunur. Cemaat "Allah kabul etsin." "Allah tahsiratını affetsin". " Allah Cennetine koysun" gibi dualar ederek camiden ayrılır.
Dini merasimden sonra misafirler yemeğe davet edilir. Harman yerlerine serilen sergiler üzerinde 8-10 kişilik gruplar halinde sofraya oturulur. Sinin ortasında bulgur pilavı üzerinde haşlama sulu et vardır. Etli bulgur pilavı yufka ekmekle yenir. Birinci sini biterse ikinci sini veya bulgur yeterli ise üstüne tavada ilave et istenir. Yöresel bir damak tadı olan etli bulgur pilavı misafirler tarafından büyük bir iştiyakla yenir. Etli pilav dan sonra misafirlere susam helvası (ak helva) veya üzüm ikram edilir. Topluca yemek duası yapılır. Açık arazide kadın, erkek, çocuk, ihtiyar birlikte yapılan duaların daha çok kabul olunacağına inanılır.
Misafirler cenaze sahiplerine tekrar tekrar taziyede bulunurlar. Vefat eden kimsenin iyiliklerini anarlar. O kimsenin C. Allah tarafından affedilmesi için herkes canı gönülden niyazda bulunur. Hatıralarını tazelerler. O gün cenaze evi için ikinci bir yas günüdür. Cenaze sahipleri misafirlere katıldıkları için memnuniyetlerini belirtilirler, manevi bir ibadet yapmanın hazzını duyarlar. Ölen kimsenin yakınlarının hali vakti yerin olup bu tesbihi çektirmezse komşular tarafından hafif de olsa kınanırlar, tan edilirler. . Dini inanç ve amellerimiz, milletimizin kültür ve gelenekleriyle birleşerek çok güzel toplumsal değerler ortaya çıkmıştır. Türkler Müslüman olduktan sonra eski gelenekleri ile İslam'ın emirleri birleştirip "Anadolu İrfanı" nın ortaya çıkmasın sağlamışlardır. Gönül alma ve insan sevgisine dayalı bir inanç türü gelişmiştir, İlahiler, kasideler, mevlitler gürül gürül okuna gelmiştir. Bizim yöremizde uygulanan tesbih merasimi de böyle güzel bir değerdir. Dileğimiz böyle güzel toplumsal değerlerimizin kıyamete kadar yaşamasıdır. Bu küçük yazı ile de böyle bir değerin gelecek nesillere aktarılmasına vesile olmuşsam kendimi bahtiyar hissederim.
Mustafa Şen
Mayıs/20011
Konya
Bu uygulama Bozkır–Hadim arası köylerde halkın büyük teveccüh gösterdiği bir uygulama olarak yapıla gelmektedir. Sair yörelerde mevlit yemeği, cenaze yemeği, hayır yemeği ismi ile anılan bu yemek töreni bizim yöremizde tesbih yemeği diye anılmaktadır. Tek farkı toplanan halkın hep birlikte tesbih çekmesidir. Bir çok yörede cenazenin ardından kadınlar toplanarak 70 bin tevhit hatmi çekerler.
Ölen bir insanın ardından neler yapılabilir: 1- Ölen kimse iyilikleriyle anılmalıdır. Onun için hayır dua yapılmalıdır. Ölenin dostları ziyaret edilebilir. Borçları varsa ödenmelidir. Mirasından fakirlere yardım yapılabilir. Yine ölenin adına çeşme, okul, hastane, cami yapılabilir.
Tesbih çekmenin dini hükmü:
Kelime-i tevhid sözlük anlamı ile "Allah'ı birleme cümlesi" demektir. "Lâ ilahe illallah" sözünden ibarettir ve "Allah'tan başka ilah yoktur." anlamına gelir. Bu cümlenin ifade ettiği mana İslâm'ın temel ilkesini oluşturur. Hz. Peygamber (s.a.s.), "Kıyamet gününde benim şefaatim sayesinde en mutlu olacak insan, kalbinden içtenlikle, Lâ ilâhe illallah diyendir." (Buhârî, İlim, 33 [99]; Rikâk, 51 [6570]) buyurmuştur.
Zikir, hatırlamak ve hatırlatmak demektir. Kelime-i tevhidi zikir olarak okumak, okuyana ve dinleyenlere Allah'ı hatırlatacağı için sevap kazandıran bir ameldir, zikirlerin en güzelidir. Resûlullah (s.a.s.), "En faziletli zikir 'Lâ ilahe illallah'; en faziletli dua da 'Elhamdülillah' demektir." (Tirmizî, Deʽavât, 9 [3383]; İbn Mâce, Edeb, 55 [3800]) buyurmuştur. (Din işleri Yüksek Kurulu 12.7.2017)
1. Efendimiz (s.a.v)'' Bir kimse kendisi veya başkası için yetmiş bin Kelime-i Tevhid (kelime-i tayyibe) okursa günahları af olur'' buyurmuştur. (Hadis-i Şerif- Gulâm AlîAbdullah (Dehlevî) Makamat-ı Mazhariyye Sayfa 77)
2. Resûli Ekrem (s.a.) bir hadisinde; Herkim 70.000 defa kelime-i tevhidi söylerse o kimse bağışlanır. Kim için söylenirse o da bağışlanır" buyurmuştur. (Mübârekfûrî, Mukaddime, s. 308;Haldun el-Ahdeb, Esbâbu ihtilâfi'l-muhaddisîn, s.614.)
Bir kimse vefat ettiği zaman dini merasimler ve defin işleminin ardından gelen misafirlere cenaze sahibinin komşuları tarafından yemek ikram edilir. Bu yemekler komşular tarafından hazırlanan ev yemekleri olabileceği gibi genellikle pazar ekmeği arasında ak helva da misafirlere ikram edilir. Kuran'ı Kerim'den sureler okunur hatim duaları yapılır Tüm bunlara ilave olarak vefat tarihinden 3-5 ay sonra genellikle harman sonuna gelen günlerde ölen kişi adına tesbih merasimi icra edilir. Cenaze sahipleri günler öncesinden ekmek eğlerler, bulgur çekerler, kesilecek hayvan temin ederler. Yufka ekmek kepekli undan az esmer olur. Bulgur ise kabuğu alınmamış sert buğdaydan el değirmeni ile çekilir. Ayrıca gerekli olan yardımcı malzemeler kazanlar, siniler, sergiler hazırlanır. Belirlenen bir günde akrabalar, komşular yakın köylerden insanlar davet edilir. En az iki üç hoca çağırılır. İnsanlar bu davete içtenlikle icabet ederler. Çünkü hem vefat edenin bir hatırı, hem de geride kalanların bir hatırı vardır. Kaldı ki bu gün bana yarın sana misali insanlar bir nevi kendi akıbetlerini düşünerek toplantıya iştirak ederler. Bu merasim genellikle öğle namazı veya ikindi namazının öncesinde icra edilir. Yemek hazırlıkları sabahın ilk ışıklarıyla başlar. Yemek menusu geleneksel bulgur pilavı üstüne haşlama ettir. Ekmek olarak daha önce komşuların yardımıyla eğlenen yufka ekmek yenir. Bu yemeği köyden herkes pişirebilir ancak böyle özel günlerde bu işin erbabı güngörmüş tecrübeli erkek veya kadın kimseler görevlendirilir. Yemek pişiren aşçılara höke denir. Yemek pişiren aşçılara komşular yardım eder. Aşçıya ve yardımcılarına belli bir ücret ödenmez, ancak çorap, peşkir gibi hediyeler verilir ve onların ihtiyaç duyduğu bazı hizmetleri karşılanır.
Tesbih merasimine gelen misafirler temiz elbiseler giyer abdest alarak önce cenaze evine sonra camiye giderler. Tesbih öğle vakti çekilecekse, Hoca efendi vefat eden kişinin ismini zikrederek tesbinin çekileceğini ilan eder. Tesbih merasime Kuran'ı Kerim okunarak başlanır. Mevlid-i Şeriften bir kısım bölümler okunur. Cemaatin birlikte getirdiği salavatlar eşliğinde 999 çekimlik bir iri taneli tesbih caminin ortasına büyükçe bir halka şeklinde açılır. Bazen cenaze sahibinin avlusunda, harmanında da tesbih çekilebilir. Hoca efendi belli duaları okuduktan sonra La ilehe illlah der. Tesbin halkasının içinde ve dışında dizilmiş cemaat sessizce Lailehe illlah demeye başlarlar. Yapılan bu işin adı ilmihal kitaplarında yetmiş bin tevhit hatmi olarak zikredilmektedir. Bu itibarla zikredilen La ilehe illallah miktarının yetmiş bine tamam olması gerekir. Tesbih etrafında yetmiş kişi hazır olmuşsa tesbih bir defa döndüğü taktirde tevhit hatmi tamamlanmış sayılır. Şayet otuz beş kişi varsa tesbihin iki defa dönmesi gerekir. Tesbihin imamesi hocadan başlar. İmame tekrar hocanın eline geldiği takdirde bir tur dönülmüş olur. Tevhit sayısı yetmiş bini bulduğu takdirde hoca tesbih çekmeyi tamamlar ve duaya başlar. Dua sonunda cemaat "amin" diyerek merasim tamamlanmış olur. Yine merasimin sonunda daha önce okunan Kuranı kerim hatimleri için hatim duası yapılır. Tesbih merasiminin başında veya sonunda sevilen ilahiler, naatlar ve kasidler hocalar tarafından gür bir sesle okunur. Cemaat "Allah kabul etsin." "Allah tahsiratını affetsin". " Allah Cennetine koysun" gibi dualar ederek camiden ayrılır.
Dini merasimden sonra misafirler yemeğe davet edilir. Harman yerlerine serilen sergiler üzerinde 8-10 kişilik gruplar halinde sofraya oturulur. Sinin ortasında bulgur pilavı üzerinde haşlama sulu et vardır. Etli bulgur pilavı yufka ekmekle yenir. Birinci sini biterse ikinci sini veya bulgur yeterli ise üstüne tavada ilave et istenir. Yöresel bir damak tadı olan etli bulgur pilavı misafirler tarafından büyük bir iştiyakla yenir. Etli pilav dan sonra misafirlere susam helvası (ak helva) veya üzüm ikram edilir. Topluca yemek duası yapılır. Açık arazide kadın, erkek, çocuk, ihtiyar birlikte yapılan duaların daha çok kabul olunacağına inanılır.
Misafirler cenaze sahiplerine tekrar tekrar taziyede bulunurlar. Vefat eden kimsenin iyiliklerini anarlar. O kimsenin C. Allah tarafından affedilmesi için herkes canı gönülden niyazda bulunur. Hatıralarını tazelerler. O gün cenaze evi için ikinci bir yas günüdür. Cenaze sahipleri misafirlere katıldıkları için memnuniyetlerini belirtilirler, manevi bir ibadet yapmanın hazzını duyarlar. Ölen kimsenin yakınlarının hali vakti yerin olup bu tesbihi çektirmezse komşular tarafından hafif de olsa kınanırlar, tan edilirler. . Dini inanç ve amellerimiz, milletimizin kültür ve gelenekleriyle birleşerek çok güzel toplumsal değerler ortaya çıkmıştır. Türkler Müslüman olduktan sonra eski gelenekleri ile İslam'ın emirleri birleştirip "Anadolu İrfanı" nın ortaya çıkmasın sağlamışlardır. Gönül alma ve insan sevgisine dayalı bir inanç türü gelişmiştir, İlahiler, kasideler, mevlitler gürül gürül okuna gelmiştir. Bizim yöremizde uygulanan tesbih merasimi de böyle güzel bir değerdir. Dileğimiz böyle güzel toplumsal değerlerimizin kıyamete kadar yaşamasıdır. Bu küçük yazı ile de böyle bir değerin gelecek nesillere aktarılmasına vesile olmuşsam kendimi bahtiyar hissederim.
Mustafa Şen
Mayıs/20011
Konya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder