Bizleri sonsuz rahmetinin bir tecellisi olarak yoktan var eden, varlığından haberdar eden, sayısız nimetleri lütfeden yüce Rabbimize hamd olsun. Bizleri yeryüzünde iyilik, birr ve ihsan, hayır ve marufu yaymak için gönderen yüce Mevla'mıza hamd olsun.
İçersinde bulunduğumuz rahmet mevsimi mübarek üç aylara kavuşturan Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Peygamber efendimiz s.a.ss in duasıyla Rabbimiz Receb-i şerif ve Şaban'ı şerif aylarını hakkımızda hayırlı mübarek kılsın. Bizleri Ramazan'ı Şerif ayına kavuştursun.
Hz. Ademden son peygamber alemlere rahmet efendimiz Muhammed Mustafa'ya selam olsun. Salat ü selam, tahiyyat ü ikram, her türlü ihtiram Peygamberler zincirin son halkası, Hz. Muhammed Mustafa Efendimize, onun âl ve ashabına olsun.
Zulüm altında olan kardeşlerimize Rabbimiz Rahmet ve nusreti ile muamelede bulunsun. Zalime yatağında huzur ve rahat vermesin.
Bir din olarak İslam'ı anlamak, anlatmak ve yaşamak istediğimizde karşımıza çıkan pek çok temel kavramlar vardır. Bu temel kavramlardan birisi de hiç şüphesiz,"iyilik"tir. Dinimiz İslam'ın iyi işlere, insanlara ve iyiliğe dair ne kadar derûni bir bakış açısına sahip olduğunu fark etmek için onun kelime dağarcığında yer alan zengin mana dünyasına bakmak yeterlidir.
İyilik kimi zaman "hayır" kavramıyla, kimi zaman da "birr" kavramıyla karşımıza çıkar. Onun bazen "ihsan", bazen "hasenat", bazen "lütuf ", bazen "fazl", bazen "kerem", bazen "ma'rûf ", bazen de "mürüvvet" kavramlarıyla ifade edildiğini görürüz.
"İyilik" dinî metinlerimizde ve gündelik hayatımızda daha çok "hayır" kavramıyla dile getirilmiştir. "Hayır" deyince her türlü iyi, güzel, faydalı tutum ve davranışı anlarız. "Hayır, işlemek", iyilik yapmak anlamına gelir. İnsanlara iyilik ve yardım etmek için tesis edilen gönüllü kuruluşlara "hayır kurumu" adını veririz. İnsanlara güzel dileklerimizi aktarmak istediğimizde "hayırlı olsun" temennisinde bulunuruz. Yola çıkan kimseyi iyiliklerle yolcu etmek için "hayrla git hayrla gel" sözüyle uğurlarız.
Bize iyiliği dokunan kardeşlerimizi hayırla yâd ederek hayatlarında "hayır dua" eder, vefatlarından sonra da vefamızın bir gereği olarak onları "hayırla yâd" ederiz. Her şeye gücü yeten her türlü iyilik yed-i kudretinde olan Rabbimiz ile ilgili olarak kulluğumuzun gereği icabı "Hayırlısı Allah'tan!" deriz. Ailevî ve manevî değerlerine sahip çıkan vatanını milletini seven iyi çocuklar için "Hayırlı evlat",tabirini kullanırız. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) den bahsederken "hayru'l-beşer" o, insanların en iyisi diye bahsederiz.
Cenab-ı Hak buyurur ki,
اِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّب۪يلَ اِمَّا شَاكِرًا وَاِمَّا كَفُورًا
Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder. (İnsan-3)
Kendisine iyi insan olmayı dolayısı ile iylik yolunu hedef olarak belirleyen bahtiyar kimseler:
اُو۬لٰٓئِكَ يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَهَا سَابِقُونَ
İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.(Mü'minûn-61)
Allah c.c de böyle bahtiyar kimseleri;
فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِ
Hayırda yarışın (Bakara-148) diye emr-i fermân buyurarak taltif ve teşvik eder.
Yine Kurân-ı Kerimde Yüce Rabbimiz;
وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُۜ اِدْفَعْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذ۪ي
بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِيٌّ حَم۪يمٌ
İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir. (Fussilet-34) buyurmak suretiyle iyilik ve kötülük kavramlarını bize izah etmiştir.
Bize Kurân-ı Kerimde nasıl dua edeceğimize dair örnekler veren Rabbimiz bir dua örneğinde şu ifadelerde bulunmuş;
رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّـَٔاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ الْاَبْرَارِۚ
Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al." (Al-iimran-193) diye öğretmiştir bizlere.
İyilik yaratılışın mayasında vardır. Kötülük ise hayat yolcusunun mutluluğunun önündeki en büyük engeldir.
Nevvas b. Seman adlı sahabi bir gün Peygamberimize iyiliğin ve kötülüğün ne anlama geldiğini sorar.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle cevap verir: "İyilik güzel ahlâktır. Kötülük ise vicdanını rahatsız eden ve insanların bilmesini istemediğin şeydir." (Müslim, Birr, 15)
Bir başka defasında ise şöyle der Peygamberimiz: "Kötü söz ve davranışların İslam'da yeri yoktur. İslam'ı en hayırlı olan insanlar ahlâkı en güzel olanlardır." (İbn Hanbel, V, 100)
O halde iman ve İslam bir iyilik davetidir. Bu iyilik bazen güzel ahlâk, erdem, fazilet olur; bazen hayır hasenat, sadaka, zekât olur. Bazen tebessüm ve kucaklama, tatlı söz ve güler yüz olur. Adı ve şekli değişebilir ama önemi ve değeri asla değişmez. İyilik, iyi olma çabasıdır. İhsan olarak da ifade edilen iyilik, iman ve ibadetin hayata izdüşümüdür.
İyiliği güzel ahlak olarak bize tarif eden Peygamber efendimiz s.a.s bir başka hadisi şeriflerinde ise şöyle buyurmaktadır:
عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ: قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ
وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ." "اِتَّقِ اللَّهَ حَيْثُمَا كُنْتَ وَأَتْبِعِ السَّيِّئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا
Ebû Zerr"in rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) ona şöyle buyurmuştur:
"Nerede olursan ol, Allah"a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlâka uygun biçimde davran!"(Tirmizî, Birr, 55)
İslam Dini, iman ilkelerini insanlara benimsetmek, ibadet esasların hayatlarına aktarmanın yanında ahlaki ilkeler getirmek suretiyle bireylerin huzurlu bir yaşam sürmelerini sağlamaktadır. Nitekim İslam Dininin kendisiyle gönderildiği son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.) Efendimizin âlemlere rahmet olarak gönderilmesiyle beraber ön plana çıkartılan en önemli özelliği ise, ahlakıdır.
Bir ayette Efendimiz için şöyle buyrulmaktadır:
وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ
"Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin."(Kalem-4)
Sevgili Peygamberimizde bir hadisinde bu hususu şöyle ifade etmektedir. "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim. (İmam Malik, Muvatta, Hüsnü'l-Hulk, 8)
İslam ahlakının ilk ana kaynağı Kur'an-ı kerimdir. Peygamberimizin ahlâk ve yaşayışı Hz. Aişe annemize sorulduğu zaman "Siz Kur'an okumuyor musunuz? O'nun ahlâkı Kur'an'dan ibâret idi.( Müslim, Namaz, Hadis No: 746) buyurarak bizleri Kur'an'a yönlendirmektedir.
Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim insanların uymaları gereken birçok ahlaki ilkeler sunmuştur. Güzel ahlak teşvik edilirken, çirkin huylar ise kınanmıştır. Kur'an-ı Kerim'de Yüce Rabbimiz bizlere güzel huyları yerine getirmemizi emretmekte, çirkin huyları ise bize yasak kılmaktadır. Ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır.
إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
"Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl, 16/90)
İbâdetlerimizin seviyesini ve kalbimizin seviyesini gösteren en müşahhas delil ve en bâriz ölçü, güzel ahlaktır.
Nedir güzel ahlak?
Güzel ahlak; insanların iyi veya kötü olarak vasıflandırılmalarına sebep olan huy ve davranışlarıdır.
Bu mânâda, güzel ahlâk;
*Cenâb-ı Hakk'ın bizden istediği ahlâktır.
*Kur'ân-ı Kerîm'in bizden istediği ahlâktır.
*Allah Rasûlü'nün ahlâkı ile ahlâklanmaktır.
*Güzel ahlâk, dînimizde her şeyin esası ve temelidir. Yine dînimizin en yüce hedef ve gayelerindendir.
Bu münasebetle İmanımız ve ahlakımız ayrılmaz ve ayrılamaz bir bütündür. Bu gerçeği bize Peygamber efendimiz s.a.s in şu hadisi şerifi de haykırır.
أَكْمَلُ الْمُؤْمِن۪ينَ إ۪يمَاناً أَحْسَنُهُمْ خُلُقاً
"Mü'minlerin îman cihetinden en mükemmeli, ahlâken en güzel olanıdır." (Ahmed, Müsned, II, 250)
Ahlak sahibi Müslüman yakışan;
İyilik, İyi Davranmak ve Güzel Söz Söylemek, Doğruluk, Sabır, Tevazu, İffetli olmak, İnfak etmek, sözünde durmak, bağışlama (affedicilik), adil olmak ve bil cümle emri ilahiyyeye intisap eylemektir.
Zandan sakınmak, Gıybet Etmemek ve Kusur Araştırmamak), İftiradan, yalandan, hileden, hasetten, kinden, nefretten, riyadan, kibirden, cimrilikten, israftan, cana kıymaktan, içkiden, kumardan, zinadan, rüşvetten, haksız kazançtan, alay etmekten bil cümle münkerattan uzak durmaktır.
Bu vesileyle peygamberimizin duası ile ;
عن عبد الله بن مسعود رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم :«اللهم كما حَسَّنْت خَلْقِي فَحَسِّنْ خُلُقِي
Abdullah b. Mesûd -radıyallahu anh-'dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Allah'ım! Yaratılışımı güzel kıldığın gibi ahlakımı da güzelleştir.»( İbn Hanbel, Müsned, I/403)
Ve Rabbimizin bize öğrettiği dua ile;
رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
"Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru. (Bakara-201)
Vaazımıza nihayet verelim. Rabbimiz Receb-i şerif ve Şaban-ı şerif aylarını hakkımızda hayırlı mübarek eylesin. Ve bizleri Ramazan-ı şerif ayına kavuştursun. Zulüm altında olan kardeşlerimize yardım eylesin. Zalimi kahru perişan eylesin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder