-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Sürdürülebilir istihdam ve büyümede, yerel kalkınma ve adaletli gelir dağılımında etkili olan kooperatifçiliği geliştirmekten başka çıkış yoktur"
-"Tarımda, çiftçilerin ürettiği her ürünü pazarla buluşturabilecek bir organizasyon olan kooperatifler, dünyada pek çok toplumsal ve ekonomik sorunun çözümüne katkı sağlamaktadır"
-"Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Ülkemizde, 'ortakların güç ve kaynaklarını en etkin nasıl harekete geçirebiliriz' anlayışının hakim olduğu bir model geliştirilmelidir"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ekonominin vazgeçilmez bir parçası olan kooperatiflerin hem ekonomiye katkı sağladığını hem de istihdam yarattığını bildirerek, "sürdürülebilir istihdam ve büyümede, yerel kalkınma ve adaletli gelir dağılımında etkili olan kooperatifçiliği geliştirmekten başka çıkış yoktur" dedi.
Bayraktar, 21 Aralık 2019 Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler'in bu yıl temayı "İnsana yakışır iş için kooperatif" olarak belirlediğini kaydetti. Şemsi Bayraktar, kooperatifçiliğin sürdürülebilirlik, istihdam, büyüme, yerel kalkınma ve adaletli gelir dağılımı sağlayarak insana yakışır bir model olarak göze çarptığını belirtti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti:
"Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) tarafından yapılan tespitlere göre dünya genelindeki kooperatif sayısı 2,6 milyon, ortak sayısı 1 milyar ve yaratılan istihdam da 250 milyona ulaşmış bulunmaktadır.
Avrupa Birliği, ABD ve Japonya'da halkın önemli bir bölümü kooperatif ortaklarıdır. Kooperatif işletmeler ise milyonlarca kişiye istihdam sağlamaktadır.
Ülkemizde ise sadece 100 bin kişinin kooperatiflerde ve kooperatif iştiraklerinde çalıştığı tahmin edilmektedir. Bunun Türkiye'de çalışan nüfustaki payı binde 3'ler seviyesindedir."
-"Kooperatifler halk odaklı"-
Kooperatiflerin, halk odaklı olduğunu ve herkese açık gönüllü ortakların demokratik kontrolüyle yürütüldüğünü belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
"Özellikle tarım sektörü açısından baktığımızda, çiftçilerin ürettiği her ürünü pazarla buluşturabilecek bir organizasyon olan kooperatifler, dünyada pek çok toplumsal ve ekonomik sorunun çözümüne katkı sağlamaktadır.
Ancak ülkemizde kooperatifçiliğe, zaman zaman önem ve öncelik verilmekle birlikte, süreklilik kazandırılamaması nedeniyle istenilen düzeyde gelişme sağlanamamıştır. Üstelik tarımsal amaçlı kooperatiflerin sorunları yıllardır tartışıldı. Yine de sorunların çözümünde önemli bir aşama kaydedilemedi. Kooperatifçilikte yaşadığımız temel sorunlar; finansman, üst örgütlenme, mevzuat, denetim, eğitim ve araştırma eksikliğidir.
-"Kooperatifçilik 3. Tarım Şurası'nda da ön plana çıktı"-
3. Tarım Şurası'ndaki örgütlenme çalışmalarında da kooperatifçilik ön plana çıkmıştır. Alınan kararlarda; örgütlerin görev tanımlarının yeniden yapılanması, dikey yapılanmada zorunluluk, denetim eksikliği, kooperatifçilik bilinci, eğitim, kooperatiflerin Tarım ve Orman Bakanlığı altında toplanması, çatı yapılanma, kooperatif bankası kurulması ve kooperatiflerin mali ve idari yönden güçlenmesi için desteklenmesi hususları ön plana çıkmıştır.
Kooperatifçiliğin gelişmemesinin en önemli sebeplerinden biri, kooperatif kurucu ve ortaklarının konularıyla ilgili eğitim eksikliğidir. Başarılı ve iyi örnek teşkil eden kooperatifler yanında, ortaklık hak ve menfaatleri konusunda yeterli bilgisi olmayan üyelerin, bazı kooperatif kurucuları veya yöneticileri tarafından istismar edilmeleri, ülkemiz kooperatifçiliğinin gelişmesinde olumsuz rol oynayan önemli faktörlerden biri olmuştur.
Ancak, son yıllarda eğitim seviyesinin yükselmesi ve ortakların bilinçlenmesine paralel olarak kooperatifçiliğimizde gelişmeler yaşandığı da görülmektedir."
-"Kooperatifler rakip olarak görülmemelidir"-
Kooperatifçilik sektörünün devlet tarafından mali, teknik ve hukuki desteğin verilmesi, geliştirilmesi, denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu konulara değindi:
"Kooperatifler devlet ve/veya özel sektörün rakibi olarak görülmemelidir.
Devlet, temel olarak yasa koyucu ve yasaları düzenleyici pozisyonunu güçlendirmeli ve kooperatifleri yasal boşluk ve karmaşıklıklardan kurtarmalı, devletin kooperatiflere müdahaleci rolü azaltılarak kooperatifleşme teşvik edilmeli, kooperatifler mali yönden güçlendirilmeli ve desteklenmelidir.
Ülkemizde tarımsal örgütlenmedeki dağınıklığın ele alınarak tartışılması ve AB ülkelerinde olduğu gibi ülkemiz şartlarına uygun bir modelin benimsenerek hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesi konularında Hükümetin ve özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı'nın önderliğine ihtiyaç vardır."
Kooperatifçiliğin sorunlarının çözümü ve geliştirilmesi için hazırlanan "Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı"nın hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Bayraktar, ülkemizde, "ortakların güç ve kaynaklarını en etkin nasıl harekete geçirebiliriz" anlayışının hakim olduğu bir modelinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
-"Tarımda, çiftçilerin ürettiği her ürünü pazarla buluşturabilecek bir organizasyon olan kooperatifler, dünyada pek çok toplumsal ve ekonomik sorunun çözümüne katkı sağlamaktadır"
-"Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Ülkemizde, 'ortakların güç ve kaynaklarını en etkin nasıl harekete geçirebiliriz' anlayışının hakim olduğu bir model geliştirilmelidir"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ekonominin vazgeçilmez bir parçası olan kooperatiflerin hem ekonomiye katkı sağladığını hem de istihdam yarattığını bildirerek, "sürdürülebilir istihdam ve büyümede, yerel kalkınma ve adaletli gelir dağılımında etkili olan kooperatifçiliği geliştirmekten başka çıkış yoktur" dedi.
Bayraktar, 21 Aralık 2019 Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler'in bu yıl temayı "İnsana yakışır iş için kooperatif" olarak belirlediğini kaydetti. Şemsi Bayraktar, kooperatifçiliğin sürdürülebilirlik, istihdam, büyüme, yerel kalkınma ve adaletli gelir dağılımı sağlayarak insana yakışır bir model olarak göze çarptığını belirtti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şunları kaydetti:
"Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) tarafından yapılan tespitlere göre dünya genelindeki kooperatif sayısı 2,6 milyon, ortak sayısı 1 milyar ve yaratılan istihdam da 250 milyona ulaşmış bulunmaktadır.
Avrupa Birliği, ABD ve Japonya'da halkın önemli bir bölümü kooperatif ortaklarıdır. Kooperatif işletmeler ise milyonlarca kişiye istihdam sağlamaktadır.
Ülkemizde ise sadece 100 bin kişinin kooperatiflerde ve kooperatif iştiraklerinde çalıştığı tahmin edilmektedir. Bunun Türkiye'de çalışan nüfustaki payı binde 3'ler seviyesindedir."
-"Kooperatifler halk odaklı"-
Kooperatiflerin, halk odaklı olduğunu ve herkese açık gönüllü ortakların demokratik kontrolüyle yürütüldüğünü belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
"Özellikle tarım sektörü açısından baktığımızda, çiftçilerin ürettiği her ürünü pazarla buluşturabilecek bir organizasyon olan kooperatifler, dünyada pek çok toplumsal ve ekonomik sorunun çözümüne katkı sağlamaktadır.
Ancak ülkemizde kooperatifçiliğe, zaman zaman önem ve öncelik verilmekle birlikte, süreklilik kazandırılamaması nedeniyle istenilen düzeyde gelişme sağlanamamıştır. Üstelik tarımsal amaçlı kooperatiflerin sorunları yıllardır tartışıldı. Yine de sorunların çözümünde önemli bir aşama kaydedilemedi. Kooperatifçilikte yaşadığımız temel sorunlar; finansman, üst örgütlenme, mevzuat, denetim, eğitim ve araştırma eksikliğidir.
-"Kooperatifçilik 3. Tarım Şurası'nda da ön plana çıktı"-
3. Tarım Şurası'ndaki örgütlenme çalışmalarında da kooperatifçilik ön plana çıkmıştır. Alınan kararlarda; örgütlerin görev tanımlarının yeniden yapılanması, dikey yapılanmada zorunluluk, denetim eksikliği, kooperatifçilik bilinci, eğitim, kooperatiflerin Tarım ve Orman Bakanlığı altında toplanması, çatı yapılanma, kooperatif bankası kurulması ve kooperatiflerin mali ve idari yönden güçlenmesi için desteklenmesi hususları ön plana çıkmıştır.
Kooperatifçiliğin gelişmemesinin en önemli sebeplerinden biri, kooperatif kurucu ve ortaklarının konularıyla ilgili eğitim eksikliğidir. Başarılı ve iyi örnek teşkil eden kooperatifler yanında, ortaklık hak ve menfaatleri konusunda yeterli bilgisi olmayan üyelerin, bazı kooperatif kurucuları veya yöneticileri tarafından istismar edilmeleri, ülkemiz kooperatifçiliğinin gelişmesinde olumsuz rol oynayan önemli faktörlerden biri olmuştur.
Ancak, son yıllarda eğitim seviyesinin yükselmesi ve ortakların bilinçlenmesine paralel olarak kooperatifçiliğimizde gelişmeler yaşandığı da görülmektedir."
-"Kooperatifler rakip olarak görülmemelidir"-
Kooperatifçilik sektörünün devlet tarafından mali, teknik ve hukuki desteğin verilmesi, geliştirilmesi, denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu konulara değindi:
"Kooperatifler devlet ve/veya özel sektörün rakibi olarak görülmemelidir.
Devlet, temel olarak yasa koyucu ve yasaları düzenleyici pozisyonunu güçlendirmeli ve kooperatifleri yasal boşluk ve karmaşıklıklardan kurtarmalı, devletin kooperatiflere müdahaleci rolü azaltılarak kooperatifleşme teşvik edilmeli, kooperatifler mali yönden güçlendirilmeli ve desteklenmelidir.
Ülkemizde tarımsal örgütlenmedeki dağınıklığın ele alınarak tartışılması ve AB ülkelerinde olduğu gibi ülkemiz şartlarına uygun bir modelin benimsenerek hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesi konularında Hükümetin ve özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı'nın önderliğine ihtiyaç vardır."
Kooperatifçiliğin sorunlarının çözümü ve geliştirilmesi için hazırlanan "Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı"nın hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Bayraktar, ülkemizde, "ortakların güç ve kaynaklarını en etkin nasıl harekete geçirebiliriz" anlayışının hakim olduğu bir modelinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder