Dünyayı saran Covid-19 pandemisi nedeniyle günlerdir dışarı çıkamıyoruz. Bazılarımız evde kaldıkları bu süreçte endişe, üzüntü, karamsarlık, korku gibi iç sıkıntısı ve kaygı yaşayabiliyor. Bu yaşadığımız sıkıntılı durum aslında kalp krizinin ya da kalp spazmının habercisi olabilir. Peki bu iki rahatsızlık nasıl fark edilir? Ne zaman doktora gitmek gerekir? Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, konuyla ilgili açıklamada bulunurken 45 yaşın üzerindeki her 5 kişiden birinin 5 yıl içinde 2. kalp krizini yaşayabileceğini belirtirken, kalp krizinde aspirinin çiğnenerek yutulmasını tavsiye ediyor.
Korona sürecinde evde kaldığımız bu günlerde, hastanelere de doğru zamanda gitmek giderek sağlık çalışanlarına yardımcı olabilmek çok önemli. Bu anlamda en çok karıştırılan kalp spazmı ile kalp krizi arasındaki farkları da iyi bilmek gerekiyor. Çünkü bu iki kalp rahatsızlığı, göğüs ve sırt bölgesinde ağrılar şeklinde kendisini gösterdiği için çoğunlukla karıştırılabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, kalple ilgili ağrıların alt çeneden göbek deliğine kadar olan bölgede, her iki kolda ve sırtta yer alabildiğini, ağrının klasik olarak göğüs ortasında kravat bölgesi veya iman tahtası adı verilen kemik üzerinde şiddetli baskı hissi, yanma ve sıkışma olarak hissedildiğini söyleyerek kalp spazmı ve kalp krizinin farklarını şu şekilde anlatıyor: “Eğer bu ağrı ufak bir hareketle geliyor, biraz dinlenince geçiyor veya sadece istirahat halinde geliyor ve 15 dakikadan kısa sürüyorsa bu kalp spazmı (angina pektoris) olarak adlandırılır. Ağrının şiddeti gittikçe artıyor 15 dakikadan uzun sürüyor ve fenalık hissi, güçsüzlük gibi belirtiler de ekleniyorsa durum kalp krizi (miyokard enfarktüsü)’dir. Kişide ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun bir sıkıntı hali olur. Ayrıca terleme, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi veya idrar kaçırma gibi bulgular da görülür. Sıklıkla böyle kalp tabloları olağandışı yoğun spor aktivitesi, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü ya da fazla yağlı sindirimi güç yemek yeme sonucu ortaya çıkabilir.”
Kalp spazmı da kalp krizinin habercisi olabilir
Kalp spazmında ve kalp krizinde damarlar farklı etkilenmektedir. Kalbi besleyen damarlar ateroskleroz (yani damar sertliği) sonucu daralmaya ve artık kalp kasına gerekli oksijeni taşıyamamaya başlayınca göğüs ağrısı ortaya çıkar. Kan akışının geçici olarak kısa süreli azalması kalp spazmı tablosuna yol açarken kan akışının tamamen durması kalp krizini ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla kalp krizinde tam tıkalı bir kalp damarı ve her geçen dakika kalp kasının canlılığını yitirmesi söz konusu olduğu için kişiyi en yakın hastaneye en kısa sürede ulaştırmak gerekmektedir. Öte yandan kalp spazmı da bir kriz habercisi olabilir. Bu yüzden mutlaka bir kalp doktoruna görünmekte yarar bulunuyor.
Aspirini çiğneyerek yutun
Kalp krizinde acil müdahalenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özlem Esen, “Kalp krizi tablosu aslında filmlerde canlandırıldığı gibi saniyeler içinde kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıyor ancak yine de ani ölüm riski olması nedeniyle mutlaka tam donanımlı ambulans aracılığıyla hastaneye ulaşılması çok önemli. Kalp krizi geçirdiğini düşünen kişi asla araç sürmemeli veya özel araçla hastaneye ulaştırılmamalı. Böyle bir kişinin yanındaki kişiler ise ilk iş olarak acil ambulans istemelidir. Bu sırada hasta hareket halindeyse istirahate almalı, kıyafetleri rahatlatılmalı, sakinleştirmeli ve yarı yatar/uzanır pozisyonda olmalıdır. Hayati bulguları nefes alışverişi, nabzı kontrol edilmeli.” derken, kalp krizinde çiğnenen aspirinin en kolay ve etkili bir ilaç olduğunu da sözlerine ekliyor. Esen’in verdiği bilgilere göre yapılan anket çalışmalarında İngiltere, Hindistan ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde kalp krizinde nasıl bir müdahale izlenmesi gerekenlerin oranı sadece yüzde 15 çıkmış. “Aspirinin tablet olarak yutularak değil çiğnenerek ağız içinden veya dil altından hızla kan karışması çok önemli.” açıklamalarında bulunan Esen, “Hasta, hastaneye ulaştıktan sonra ise hayati risk devam etmekte olup acilen tıkalı damarın balon anjiyoplasti ve stent yöntemiyle açılması gerekmektedir. Bu işlem sonrası komplikasyon gelişmeyen bir kişi 24-48 saat süreyle koroner yoğun bakım ünitesinde gözlem altında kalır ve sonrasında eve taburcu olabilir.” diyor.
Sigaradan uzak durulmalı
Kalp krizi geçirenlerin rutin hayatlarına yeniden döndüklerinde yapmaları gerekenlerin başında, kullanılması elzem ilaçların alınması, ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılması ve stres, üzüntü yaşayacak durumlardan uzaklaşması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özlem Esen, “Kalp krizi tedavisi sonucunda tıkalı damarın başarıyla açılması kalp kasına yeniden yeterli oksijen ve kanın akışını sağlayacaktır. Ancak kalp kasının kanlanamadığı sürede aldığı hasarın düzelmesi ve damarın açık kalması kanın akışkanlığının sağlanması için kişinin sürekli kullanması gerekli olan ilaçları olacaktır. Bu ilaçların tarif edilen süre ve miktarlarda titizlikle alınması hayati önem taşır. Öte yandan normal hayatına dönmek isteyen kişinin en az 1-2 hafta evde istirahat etmesi ağır fiziksel aktiviteden (ağır kaldırma, hızlı yürüme, koşma vb.) ve zihinsel stresten kaçınması tavsiye edilir. Her bireyin çalışmaya başlaması için geçen süre uygulanan tedaviye göre farklı olup 3 hafta ile 2 ay arasında değişebilir. Tabii normal hayata dönmeyi ifade ederken kalp krizine neden olan sigara kullanımı gibi sakıncalı alışkanlıklardan vazgeçilmesi ve yaşam şekli değişikliği yapmak şart. Çünkü 45 yaşın üzerindeki her 5 kişiden biri 5 yıl içinde ikinci kalp krizini geçiriyor.” açıklamalarında bulunuyor.
Kaynak:Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen
Hibya Haber Ajansı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder