M. Emin Karabacak
Gençlerimiz uzun bir eğitim süreci ve büyük bir sınav maratonun ardından, insan hayatına yön verecek ve kendi geleceklerini belirleyecek iki önemli seçimden biri olan, meslek seçiminde hata yapmamak adına dikkatli olmalıdırlar.
Üniversiteyi kazanmış bu gençler; hem maddi hem de manevi açıdan tatmin olamayacağı tercihlerden kaçınmalıdırlar. Gençler, kendilerini bir ömür boyu mutsuzluğa mahkûm etmemek için meslek seçiminde dikkatli davranmak zorundadırlar.
Çevremizde yüksek puanı yazık olmasın diye aileleri ya da çevresi tarafından farklı bölümlere yönlendirilen öğrencilerle, okudukları bölümden memnun olmayıp idealindeki bölüme gitmeye çalışan yüzlerce öğrenciye şahit olduk.
"Ne umduk, ne bulduk?!" diyen öğrencilerle, "Ne işim var benim burada!" deyip okuduğu bölüme bilinçsizce yapılan bir tercihle geldiğini itiraf eden öğrencilere de şahit olduk.
"2002 ÖSS'de sayısal puan türünde ilk 1000'e giren öğrenciler arasında yapılan bir araştırma sonucunda, bu öğrencilerden % 40'ının seçtiği bölümden memnun olmadığı görülmüştür. Yine diğer bir araştırmada okuyan öğrencilerin neredeyse üçte ikisinin okuduğu bölümden hoşlanmadığı ortaya çıkmıştır" (Meslekler Kitabı, S,7. Pi Analitik Yay. 2008). Bu da gösteriyor ki, gençlerimiz bilinçsiz tercih yapmakta veya yaptırılmaktadır. Bu nedenle de işinden memnun olmayan mutsuz insanlar ortaya çıkmaktadır.
Herkes bizim kadar şanslı olmayabilir. Bizim zamanımızda şimdiki gibi meslekleri tanıyacak kadar imkân yoktu. Mesleklerin çoğunu tanımadığımız gibi çoğunun da adını dahi bilmezdik. Çevremizden duyduklarımıza göre ya da puanımız boşa gitmesin diye her bölümden yazmaya çalışırdık.
Yine bizim zamanımızda tercihler şimdiki gibi sınav sonuçlarına göre değil; sınavlardan önce yapılıp verilirdi. Tercihlerimize her fakülteden bildiğimizi zannettiğimiz bölümlerden yazmaya çalışırdık. Bunların için de ilahiyat, edebiyat, tarih, coğrafya, sınıf öğretmenlikleriyle beraber bir de Psikolojik Danışma ve Rehberlik yazdım.
Yazmasına yazdım da Psikolojik Danışma ve Rehberliğin ne anlama geldiğini, ne iş yaptığını ya da ne iş yapmadığını bilmeden yazdım. Daha doğrusu hakkında en küçük bir bilgim yoktu.
Diğerlerini okullardaki öğretmenlerden ya da sosyal çevreden az çok bilebiliyorduk. Sonuç açıklandı ve kendimizi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü'nde bulduk. "Neyse, hayırlı olsun!" dedik; kaydımızı yaptırdık ve başladık okumaya. Sınıf arkadaşlarımızın huzursuz olduğunu görmeye başladım. Meğer bizim bölüm, pek bilinmeyen ve iş imkânı olmayan bir meslekmiş.
Zamanla ilköğretimin zorunlu hâle gelmesi, meslek seçiminin önem kazanması, insanların kişisel gelişimine önem verilmesi, öğrenci problemlerinin çözümü için uzmana ihtiyaç duyulması bizim bölümü bir anda aranan bir meslek hâline getirdi.
Göreve başladıktan sonra bu mesleğin kişiliğime, karakterime ve mizacıma uygun bir meslek olduğunu gördüm. Ama bu herkesin mutlu olabileceğini de göstermez. Bu meslekte, kişiliklerine uygun olmadığı için mutsuz olan arkadaşların da olduğunu unutmamak gerekir. Önemli olan bilinçli tercih adı altında bilinçli meslek seçebilmektir.
Bilinçsiz tercihlerin sebeplerinin başında; aile beklentilerinin farklı olması, uygun yönlendirmelerin yapılamaması, kişinin kendini tam tanımaması ve meslekler hakkında yeterince bilgi sahibi olmamasını sayabiliriz.
Meslek Seçmeden Önce Bilmeniz Gerekenler
• Meslek seçmeden önce kendinizi tanıyınız. Kişiliğinizi, karakterinizi ve mizacınızı gerçek manada tanıyınız.
• İlgi ve yeteneğinizi tanıyınız. Bunun için de okul rehber öğretmenleri tarafından yapılan "Akademik Benlik Kavramı Ölçeği ile Kendini Değerlendirme Envanteri" gibi test sonuçlarından yararlanabilirsiniz.
• Psikolojik yapınızı tanıyınız. Seçilecek mesleğin sizin psikolojik yapınıza ve beklentinize (ben ne istiyorum?) uygun olup olmadığına bakmalısınız.
• Meslek seçerken de şu soruları (bu soruları çoğalta da bilirsiniz) kendi kendinize sorun ve cevabını bulmaya çalışınız:
—Kendimi 10 yıl sonra nerde görmek istiyorum?
—Seçeceğim mesleğin çalışma şartları nasıl?
—Bir şirkette mi yoksa serbest mi çalışmayı seviyorum?
—Masa başı mı yoksa açık alanda mı çalışmayı seviyorum?
—Şehirde mi yoksa köy-kasabada mı yaşamak istiyorum?
—Devlet işinde mi yoksa özel sektörde mi çalışmak istiyorum?
—Seyahat etmeyi seviyor muyum?
—Sağlık ve kişilik yapım, bu meslek için uygun mu?
—Yalnız mı, grupla mı çalışmayı seviyorum?
—İnsanlarla rahat iletişim kurabiliyor muyum?
Sonuç olarak; tercihler yapılmadan önce idealinizdeki meslekler ve üniversiteler hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Bu konuda yayınlanmış kitaplardan yararlanabileceğiniz gibi internetten de yararlanabilirsiniz. Bunun yanında seçmek istediğiniz meslek hakkında okuyan üniversite öğrencilerinden ve bu mesleği yapan kişilerden de bilgi alabilirsiniz.
Daha fazla bilgi için; M. Emin Karabacak, SINAVLARDA BAŞARINI SIRLARI, Ensar Neşriyat, İst.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder