Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde %6,7 ile beklentilerin üzerinde bir büyüme kaydetti. Bu gelişmenin ardından Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sigortacılık ve Sosyal Güvenlik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Dikeç, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye, Dünya Genelindeki Diğer Ülkelerle Karşılaştırıldığında En Yüksek Büyüme Oranını Gerçekleştirdi"
Pandemiye rağmen yılın üçüncü çeyreğinde %6,7'lik bir oranla, beklentilerin üzerinde bir büyüme kaydeden Türkiye ekonomisini değerlendiren KTO Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sigortacılık ve Sosyal Güvenlik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Dikeç, "Yılın ilk çeyreğinde kısıtlama önlemlerinin yoğun bir şekilde uygulanmasına rağmen, bir önceki yılda yaşanan gelişmeler nedeniyle ekonomimiz %4,5 büyüdü. Pandeminin, ekonomi üzerindeki daraltıcı etkisiyle ikinci çeyrekte büyüme %9,9 küçüldü. COVID-19 sürecinde, "yeni normal" döneme geçildiği üçüncü çeyrekte ise; TÜİK tarafından ekonominin %6,7 büyüdüğü açıklandı." dedi.
Türkiye'nin, %6,7 ile dünya genelindeki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında en yüksek büyüme oranını gerçekleştiğinin altını çizen Dikeç; "Türkiye ile birlikte büyüme oranı pozitif olan sadece iki ülke açıklandı; Çin'de %4,9 ve Tayvan'da %3,9 pozitif büyüme kaydedildi. Açıklama yapan diğer tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ise negatif büyüme yaşadılar. Örneğin; ABD'de %2,9, İngiltere'de %9,6 ve Avrupa Birliği'nde %4,3, OECD ülkelerinde ise %4,1 gerileme kaydedildi. Ülkemiz %6,7 büyüme ile milli gelir cari fiyatlarla %22,6 artarken, dolar bazında %3,3 geriledi. Böylece ekonomik büyüklük TL cinsinden 4.7 trilyon lira, dolar cinsinden 736 milyar dolar oldu." ifadelerine yer verdi.
"Üretimi Korumaya Yönelik Tedbirler Ekonomik Büyümeyi Olumlu Etkiledi"
Üçüncü çeyrekteki artışın nedeninin dört açıdan açıklanabileceğini vurgulayan Dikeç; 2019 yılındaki baz etkisiyle bu oran gerçekleşti. Sektörler itibariyle ele alındığında ise aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi, hizmet sektöründeki %24,6 ve ihracatta %22,4'lük düşüş, sırasıyla ekonomiye katkıları %0,8 ve %6 olmasına rağmen, diğer sektörlerdeki pozitif artış ve ekonomiye katkı paylarındaki artış ile hane halkı tüketim
Sektörler Artış (%) Ekonomiye Katkı
Finansman ve Sigorta 41.1 1.53
Tarım 6.2 0.77
Sanayi 8.0 1.45
İnşaat 6.2 0.42
İthalat 15.5 3.1
Hane Halkı Tüketim Harcamaları 9.2 5.4
Üçüncü çeyrekteki ani yüksek büyümenin olası sonuçları ile ilgili olarak; OECD ile ABD merkezli yatırım bankası J. P. MORGAN'ın tespitlerinin dikkate alınması gerektiğini söyleyen Dikeç; "OECD'ye göre cari işlemler açığındaki artışlar, enflasyonun artış göstermesi, işsizlik sorununun çözülememesi, kurlarda TL'nin değer kaybı ve yüksek risk primi gibi nedenler dördüncü çeyrekte büyüme oranında düşmeye neden olacaktır. J. P. MORGAN'a göre ise; üçüncü çeyrekteki güçlü toparlanmaya rağmen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın sıkılaştırma politikası, kredi büyümesindeki yavaşlama, ihtiyatlı politikalara bağımlılık 4. çeyrekte düşük oranda bir büyümeye neden olacaktır. Nitekim, ülkemizdeki ekonomistler ve analistlere göre büyüme %1 veya %2 oranında gerçekleşecektir." dedi. Hesaplamaların baz etkisi ile yapılmasının, düşüşün asıl nedeni olduğu görüşünü savunan Dikeç, sistematik ekonomi politikaları ile Türkiye'nin 2020 yılını pozitif bir büyüme ile tamamlayacaktır." dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder