"Bugünkü yazımızda gidip görmediğimiz ama bize ait diyarlardan bahsetmeye çalışacağım. Afrika'nın en fakir ülkelerinden biri olan Sudan'ı çağın seyyahlarından birinin gözüyle anlatmaya çalışacağım" Bir iki yıl önce içerisinde hafızlık yapmaya çalışan birkaç öğrencimin olduğu bir sınıfta sosyal medya paylaşımından bahsetmiştim. Ellerinde tahtadan yapılmış tabletleri kömürden tebeşirleri ile Sudan'da hafızlık yapmaya çalışan Müslüman gençleri anlatmaya çalışmıştım.
Kıymetini bilmeyip beğenmediğimiz halimizin en kadar değerli olduğunu anlatmaya çalışmıştım o vakitler. Bu hafta kendi görmediğim diyarları başkasının gözüyle anlatacağım demiştim sizlere. Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Mehmet Azimli 'nin "Benim Gözümle Coğrafyalar 2" isimli kitabının Sudan bölümünden aktaracağım. Ama bilgilerden önce şu noktaya vurgu yapmak istiyorum.
Hoca İHH adına bu ülkeye gidiyor ve bu derneğin Bozkırda temsilciliğini de okulumuzun müdürü Seyit Tarlacı yürütmektedir. Bu bilgiden sonra seyahat ile ilgili aktarımlara geçebiliriz. "Afrika'nın en sıcak ve güvensiz ülkelerinden biriydi Sudan. Amacımız ise oradaki yetimleri sevindirmekti. Pek çok aşı ve prosedür sonrası Sudana doğru yola çıkıldı. Ülkenin başkenti Hartum uçaktan bakınca bir mezarlık izlenimi veriyordu. Güvenlik sorunu olduğu için geceleri sokağa çıkmak yasak. Ülkenin güneyindeki Hristiyan bölgenin petrol gelirinin %80'nine sahip olduğu görülüyor. Diğer yerler açlıktan kırılırken bu bölge de zenginlik had safhada. Fakir bölgelerde hiçbir alt yapı faaliyeti yok çöpler yerlerde geziyor. Buradaki yetimlerin 4 bin kadarına İHH bakıyor. Ayrıca burada İHH'ya ait eğitim yuvaları var öğrenciler tahtadan defterlere yazıp yerde eğitim görüyorlar. Hastaneleri sefil durumda ama Türkiye tarafından yapılan hastane gayet muntazam. Bölgenin en önemli sorunu açlık ve susuzluktu. Bölgede neredeyse şişman sayılabilecek kimse yoktu. Pet şişelerin dibindeki suyu dahi içmeye razı onlarca çocuk var.
Toprağın üzerinde yatan, bir iki hurma ile günlerce idare etmeyi düşünen bir halk var. Bir gün ihtiyaç sahibi 300 aileye pirinç dağıtımı yapılacağı duyurusunu yapınca bine yakın kişi toplanmıştı. Bölgede misyonerler cirit atıyor. İnsanların karınlarını doyurma karşılığında insanları Hristiyan yapıyorlar. Müslüman ismi taşıyan Hristiyanlar var Sudan'da. Sudan'ın en önemli ilaç fabrikalarından biri ABD tarafından silah deposu zannedilerek vurulmuş. Bu satırları doğrudan hocanın kitabından aktardım. Bizimle manevi bağları olan bir coğrafyanın çocuklarının yaşadığı dramı anlatmaya çalıştım. Hayır, hasenat konusunda insanlar kendilerine daha yakın ihtiyaç sahiplerini tercih ederler. Haklılar da. Ama görmesek ve bilmesek te dünyada böyle coğrafyalar var. Kurum konusunda özel bir önerim söz konusu olamaz. Kim gönlünden kimi geçiriyorsa diyelim. Ama bir TL dahi olsa Sudan, Etiyopya vb. coğrafyalara gönderelim.
Dua edenlerimiz çok olsun inşallah.
Selam ve dua ile…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder