İller

19 Temmuz 2023 Çarşamba

Doğurganlık Neden Azalıyor ?

Dış gebelik

Doğurganlık Türkiye’de Neden Düşüyor Doğurganlığı Artırmanın Yolları Nelerdir ? Bu sorunun yanıtını bebek sahibi olmak isteyen binlerce çift arıyor. Prof.Dr. Canan Karatay, YouTube kanalında bu konuya değindi.

Minerallerin sağlığımıza ve doğurganlığa faydalarını anlatan Dr. Karatay, “Tek başına bunu bir daha açıklamak istiyorum. Bir tek bir tanesinin yüksekliği veya bir tek bir tanesinin azlığı önemli değil. Bir bütün olarak vücudu düşürmemiz lazım. Hep bunu vurgulamak istiyorum. Mesela tuz eksikliğinden bahsettik. Kanda tuz eksikliğinden bahsediyorum. Kanda tuz eksikliği olunca hipokrat ne diyor biliyor musunuz Tuz eksikliği diyor. Kısırlık yapar diyor. Hipokrat. Tuz eksikliğinde hakikaten doğum kontrolü yapmak istiyorsanız diyor, tuzunu azaltın diyor hanımın Bakın ne kadar önemli. Bence bu tuz meselesi çok önemli. Yani global bir senaryo gibi geliyor bana. Bu bir. Kalsiyum eksikliğinde de daha önce de konuştuk. Kalsiyum da eksik olduğu zaman vücutta. Ne oluyor? Erken menapoz oluyor. Üreme bozuluyor. Tuz eksikliğinde ve magnezyum eksikliğinde olduğu gibi Amenore dediğimiz adet erken adetler duruyor ve erken menopoz oluyor. Üreme duruyor” dedi.

Doğurganlık İçin İhtiyaç Duyulan Tuz, Kalsiyum ve Magnezyum

Bir insanın üreyebilmesi için yeterli tuza, yeterli magnezyuma ve yeterli oranda kalsiyuma ihtiyacı olduğunu anlatan Dr. Karatay, “Peki bunları nasıl temin edeceğiz? Onu anlatmaya çalışıyorum. Tabii doğal yiyecekler çok önemli. Fakat yiyeceklerimizde maalesef toprağımız kirlendi. Havamız ve suyumuz kirlendi. Özellikle toprakta toprak ekilen son otuz seneden beri toprak ve bitkilere efendime söyleyeyim üretiyor, üretmeye, üretim artımı diye ekleyen. Bakın, böcek ilaçları, tarım ilaçları, pestisitler, herbisitler u da gösterildi ki bin dokuz yüz elliyle, bin dokuz yüz doksan dokuz arasında toprakta hiçbir mineral kalmadı. Yani şimdi biz kalkıp elma yiyoruz değil mi? Mineral alın diye. O eski elmalar hiçbirindeki mineral kalmadı. Ne kaldı içlerinde? Mineral gitti. Onların yerine fruktoz geldi. Fruktoz da bütün hastalıkları ve de karaciğer yağlanmasının, karaciğer bozulmasını, ilk insülin direncini başlatan en önemli tehlikeli bir şeker. Meyve şekeri. Işte pestisit dediğimiz tarım zehirleri böcek ilaçları, bilhassa bu yaz aylarında kullandığımız Sinek ilaçları, sivrisinek ilaçları maalesef vücudumuzu mahvediyor ve bütün bu mineralleri yok ediyor” diye konuştu.

Sodyumun Vücutta Düşmesi DNA’yı Bozuyor

Dr. Karatay, şöyle devam etti, “Bu minerallerin yok olması, vücutta yok olması, az olması, neye sebep oluyor biliyor musunuz? Sodyumun da düşük olması. Aman sakın tuz yemeyin aman sakın tuz yemeyin. Sodyumun vücutta düşmesi vücutta DNA’yı bozuyor. Vücuttaki hücrelerimizde fabrikalarda bulunan DNA’nın enerji üretmesi için ATP dediğimiz Adenozin trifosfat üretmesi için sodyuma ihtiyaç var. Magnezyuma ihtiyaç var. Bunlar çok önemli. Onun için hakikaten besinlerimizi lütfen yiyeceklerimizi mümkün olduğu kadar organik olarak tüketmeye çalışmamız lazım. Sıfırlamamıza imkan yok. Fakat Türkiye’de o kadar fazla tarım ilacı kullanılıyor ki. Tarım ilacının bir limiti var. Limiti bile zehirli. Fakat Türkiye’de çok aşırı kullanılıyor. Ve bu yüzden hastalıklar çok arttı. Bütün mineraller sebzelerde, meyvelerde, azalınca, hastalıklar artar. Mesela astım 100’de 4 bin arttı. Bu bilimsel olarak Amerikan verileri. Kalp krizi yüzde üç yüz arttı. Kulak çınlamaları arttı. Şeker dengesi bozuldu. Sodyum kan da düştüğü zaman, magnezyum düştüğü zaman, şeker dengelenmiyor. Insülin direnci artıyor, insülin direnci kırılmıyor sodyum düşük olduğu zaman. Bir de ilaçlarla yaşları. Insanlar korkutuldu. Tansiyon ilaçlarıyla vücuttan tuzu attırıyoruz. tuzsuz yem veriyoruz. Efendim yaz aylarında terlemeyle işte bulanıklık, beyin bulanıklığı düşünce bulanıklığı. Özellikle yaşlılarda konsantrasyon eksikliği, yaşlılarda özellikle tekrarlıyorum. Dengesizlik, düşme hepsi altında sodyum dediğimiz kan tuzu Magnezyum ve kalsiyum eksikliği ve de tabii ki vitamin eksiklikleri yatmaktadır. Vitaminleri de ileri konuşmalarımızda söyleyeceğiz. Hepinize sağlıklı doğa içinde temiz havada hakikaten doğal gıdalara doğru yönelin organik gıdalara doğru yönelmenizi öneriyorum efendim” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder